(bir kimsenin) kulaklarını çınlatmak, gıyabında konuşmak. 
 Last night your ears must have burnt/tingled: 
 Dün gece herhalde kulaklarınız çınlamıştır.
                        
                        
                     
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        her ambalaj üstünde okunaklı etiket bulunacaktır
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tahmin imce kırk kadar olmalı
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ...'iği unutulmamalıdır.
                        
Cümle                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mecbur olmak. 
 One must eat.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gerekmek, icabetmek, lâzım olmak, -meli, -malı. 
 I must go: gitmeliyim, gitmem lâzım.  
You must  not smoke here: Burada sigara içmemelisin. 
 You must keep your spirit up: Cesaretini kaybetmemelisin. 
 If I must: gerkirse. 
 OK, I'll talk to him if I must: Peki, gerekirse onunla konuşurum. 
 If you must know: mutlaka bilmem gerekiyorsa, çok merak ediyorsan. 
 If you must know, I'm going to help him look for an apartment.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        -meli, -malı, herhalde … olmak. 
 You must have forgotten what I told you: Sana söylediklerimi unutmuş 
 olmalısın. 
 You must know him: Onu herhalde/mutlaka tanırsın (tanımamana imkân yok). 
 It must be midnight: Herhalde gece yarısı olmuştur. 
 They must have left early: (Herhalde) erken gitmiş olmalılar.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mecburiyetinde/zorunda olmak. 
 To succeed you must try hard: Başarmak içın sıkı çalışmak zorundasın. 
 
 Go if you must: Gitmek zorunda isen, git!
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (vukuu hemen hemen kesinlikle beklenen olay için) -meli/-malı. 
 If you go that way you must meet him: 
 Oradan gidersen muhakkak ona rastlarsın.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kaçınılmaz/mukadder olayı bildirir: 
 Man must die.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        istenilenin/beklenenin aksini yapmak anlamında kullanılır: 
 After I gave her my advice, she must go  and do the opposite: Verdiğim öğütlere rağmen gidip tam aksini yapmasın mı? 
 Just as we were starting he must loose his car key: Tam yola çıkacağımız sırada aksi gibi otomobilin anahtarını kaybetti.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bazen 
 
 get, go fiilleriyle berabermiş gibi, fakat onlar olmadan kullanılır: 
 We must away [= We must go away.]
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        zorunluk, mecburiyet, gereklik, lüzum, zaruret, zarurî/hayatî önemi olan şey. 
 Safety is a must. Warm  clothes are a must in winter.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        önemli, hayatî, zarurî, mecburî, elzem, şart olan. 
 a must item. must legislation.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        küf, küflülük, küf kokusu.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kızmış/kızgın (erkek fil/deve).
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kızgınlık: erkek fillerde görülen tehlikeli cinsel kızışma hali.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yardımcı fiilinin olumsuz şekli yerine kullanılır: 
 They cannot have gone, because the light's is on: 
 Işıkları yanıyor, dışarı gitmiş olamazlar. (Bu tümcenin olumlu şekli 
 MUST ile yapılır: 
 They must have gone out, because the light's not on: Işıkları yanmadığına göre dışarı gitmiş olmalıdırlar.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sansürden geçirilmesi gerekir
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (US) uyulması mutlaka gerekli kanunlar
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mutlaka okunması gereken kitap
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        uyulması mutlaka gerekli olan kayıt
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        itiraf/kabul etmek, doğru olduğunu beyan etmek. 
 I must confess I hate this government.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        şaka ediyor olmalısınız !
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kulaklarınız çınlama mış olmalı
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mallarınızın en iyi kalitede olması gerekmektedir