Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fudge
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
yumuşak şekerleme (şeker, süt, tereyağı, çikolata vb.'den yapılır).
(hakaret ifadesi olarak) saçma, zırva, yâve, boş lâf.
That's a lot of fudge!
küçük haber, son haber, gazeteye son dakikada (geri kalan kısımlarını değiştirmeden) konulan haber.
son haberi basan makine.
kaçınmak, sakınmak, imtina/içtinap etmek.
The government have fudged the issue of equal rights for
all races because they're afraid it would make them unpopular.
aldatmak, dolandırmak, hile yapmak, sözünden caymak.
to fudge on a promise. to fudge on an exam.
kural dışına çıkmak, sınırı/haddini aşmak.
You shouldn't fudge on the rules.
beklenen başarıya/sonuca ulaşamamak.
uydurmak, taklit etmek.
abartmak, şişirmek, tahrif etmek, asılsız şey söylemek, bire beş katmak, saçmalamak.
He fudged the figures.
acemice yapmak/derlemek, yarım yamalak yapmak, şurdan burdan çalıp bir araya getirmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
divinity fudge
divinity
ile ayni anlama gelir. bir çeşit şekerleme: şeker, yumurta akı, mısır şurubu veya bal,
ceviz ve kokulu maddelerden yapılan yumuşak karamela.
fudge an interview
yarımyamalak bir görüşme yapmak
Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.