Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Geçişsiz Fiil ölmek, vefat etmek, can(ını) vermek.
    to die for one's country: vatanı için canını vermek/feda
    etmek.
    He died of a heart attack/in an accident/by drawning/from a wound: Kalp sektesinden/kazada/boğularak/yaralanarak öldü.
    die a glorious death: şerefle/şerefli bir şekilde ölmek.
    die by violence: suikast neticesinde öl(dürül)mek.
    die in harness: görev başında ölmek.
    die a dog's death: gebermek, it ölümüne gitmek.
    die by one's own hand: intihar etmek, kendi eliyle canına kıymak.
    die fighting/game: savaşarak ölmek.
    die in one's bed: ihtiyarlıktan/hastalıktan ölmek.
    die with one's boots on: (a) pek genç ölmek, (b) savaşta ölmek.
    dying wish: son arzu, vasiyet.
  2. Geçişsiz Fiil (cansız şey) yok olmak, zeval bulmak, zail olmak, mahvolmak, son bulmak, sona ermek, unutulmak.
    The
    secret died with him. My love for you will never die. The day is dying in the west.
  3. Geçişsiz Fiil kuvvetini/etkisini yitirmek, zayıflamak, sönmek.
    Superstitions die slowly.
  4. Geçişsiz Fiil bozulmak, işlemez hale gelmek.
    The motor died.
  5. Geçişsiz Fiil elini eteğini çekmek, ilgi duymamak, ilgisini yitirmek.
    to die to worldly matters: Dünya işlerinden elini eteğini çekmek.
  6. Geçişsiz Fiil dinî inancını/imanını/itikadını kaybetmek.
  7. Geçişsiz Fiil solmak, ruhsuzlaşmak, şevki/hevesi/arzusu kalmamak.
  8. Geçişsiz Fiil ölecek gibi olmak, sıkılmak, (sıkıntı vb.'den) patlamak.
    I'm dying of boredom.
  9. Geçişsiz Fiil (arzu/aşk vb. ile) yanıp tutuşmak, (özlem vb. ile) sararıp solmak/bitmek/zayıflamak, helâk olmak.
  10. İsim, Makine (a) zımba, (b) kalıp, matris, (c) pafta/yiv-açar lokması, (d) hadde.
  11. İsim damga, sikke damgası.
  12. İsim oyun zarı.
  13. Geçişli Fiil
    die out: zımbalamak, zımba/keski ile kesmek.
    die out leather for wallets.
  14. Geçişli Fiil kalıplamak, damgalamak.
  15. Geçişli Fiil sikke kesmek.
  16. Geçişli Fiil haddeden geçirmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

die by one's own hand
kendini öldürmek Fiil
die for one's country
vatanı için ölmek Fiil
die in one's bed
hastalıktan veya yaşlılıktan ölmek Fiil
die in one's boots
vazife başında ölmek Fiil
die in one's shoe
feci surette ölmek Fiil
die in one's shoes
gayrı-tabiî bir şekilde ölmek, (özellikle) asılmak.
die on one's feet
çökmek, başaramamak.
die with one's boot on
iş başında ölmek Fiil
die with one's boots on
(=
Brit.:
die in one's boots): (a) eceli kaza ile ölmek, işinin başında/faal vaziyette
iken ölmek. (b) savaşarak/harpte ölmek.
(impersonal passive) to die
ölünmek Fiil
(metal) open die
açık kalıp
(plant) to die
kurumak Fiil
adjourn a meeting sine die
bir toplantıyı belli bir tarih tespit etmeden ertelemek Fiil
adjourn sine die
bir davayı belirsiz bir tarihe ertelemek Fiil
adjournment sine die
celsenin gün kararlaştırılmadan dağılması
adjournment sine die
oturumun gün kararlaştırılmadan dağılması
almost to die
öleyazmak Fiil
as straight as a die
dümdüz.
as true as a die
dosdoğru.
business die
firma damgası İsim
cause (a plant) to die
kurutmak Fiil
defer sine die
belli bir zamana ertelemek Fiil
do or die
büyük gayret/çaba harcamak, canını dişine takmak, ölesiye gayret sarfetmek.
fluid die
sulu kalıp
gauge die
mastarlı kalıp
it's a case of live or die
ya herrü , ya merru (argo)
marking die
marka
never say die
cesaretini kaybetme! sebat et! dâvandan asla vazgeçme!
sine die
(Lat) yeni bir vade günü tespit etmeden
sine die
gün kararlaştırmadan
sine die
süresiz
to die
post elden gitmek (argo) Fiil
to die
tahtalı köye gitmek (argo) Fiil
to die
gümbürdemek (argo) Fiil
to die
kalıp dinlendirmek (argo) Fiil
want to die
canına susamak Fiil
die a beggar
meteliksiz ölmek Fiil
die a dog's death
zavallı bir durumda ölmek Fiil
die a martyr
şehit düşmek Fiil
die a natural death
doğal ölümle ölmek Fiil
die a natural death
kendi ecel liyle ölmek Fiil
die a natural death
eceliyle ölmek Fiil
die and go to hell
cehennemi boylamak Fiil
die at a good old age
uzun yaşamış olmak Fiil
die away
(ses) yavaş yavaş kesilerek ortadan yok olmak Fiil
die away/out/down
(yavaş yavaş) zayıflamak/azalmak/hafiflemek/dinmek/sönmek/yatışmak, sükûnet bulmak, (yavaş yavaş) azalıp
bitmek/tükenmek
. The storm slowly died down. The music died away. The fire is dying down, please get me more coal. It took a long time for the excitement to die down.
die back
(bitki) tepeden köke kadar kurumak Fiil
die by violence
bir tecavüz sonucu ölmek Fiil
die casting
hazır/tazyikli kalıp dökümü, püskürtme döküm.
die casting
bu dökümle yapılan eşya.
die deeply in debt
borca batmış halde ölmek Fiil
die deeply in debts
borç içinde ölmek Fiil
die down
inmek Fiil
die down
yatışmak Fiil
die down
sönüp gitmek Fiil
die dunghill
korkak gibi ölmek Fiil
die for
çok arzu etmek, özlemini çekmek,
mec. ölmek.
I'm dying for a cup of coffee.
die from a wound
(alınan) bir yaradan ölmek Fiil
die from a wound
alınan bir yaradan ölmek Fiil
die from the bends
vurgun yemek Fiil
die game
yiğit gibi ölmek Fiil
die game
dövüşerek ölmek Fiil
die hammer
damga
die hard
sonuna kadar/çetin savaşmak, son nefesine kadar/inatla mücadele etmek, teslim olmamak.
die hard
şiddetle karşı koymak, kolay teslim olmamak.
die in battle
savaşta ölmek Fiil
die in common disaster
ortak bir facia sonucu ölmek Fiil
die in harness
görev başında ölmek Fiil
die in harness
ölünceye kadar mesleğinde çalışmak Fiil
die in object poverty
sefalet içinde ölmek Fiil
die in the battle
savaşta ölmek Fiil
die in the field
şehit olmak, savaşta ölmek.
die in the last ditch
sonuna kadar dayanmak Fiil
die in the last ditch
son nefesine kadar savaşmak Fiil
die in the odor of sanctity
çok iyi bir Hıristiyan olarak nam bırakarak ölmek Fiil
die intestate
vasiyetname bırakmadan ölmek Fiil
die laughing
katıla katıla gülmek
die like a dog
gebermek, sefil bir şekilde ölmek.
die like flies
kütle halinde/yığın yığın ölmek.
die of
aşırı bir durumda olmak Fiil
die of an illness
hastalıktan ölmek Fiil
die of decay
harap olarak ölmek Fiil
die of embarrassment
utancından yerin dibine girmek Fiil
die of exposure
tehlikeli hava şartlarına maruz kalarak ölmek Fiil
die of famine
açlıktan ölmek Fiil
die of grief
kahrından ölmek Fiil
die of hunger
açlıktan ölmek Fiil
die of natural causes
yatakta ölmek Fiil
die of old age
yaşlılıktan ölmek Fiil
die of poison
zehirlenmeden ölmek Fiil
die of starvation
açlıktan ölmek Fiil
die off
(birer birer) ölüp tükenmek, kırılıp geçmek, (ağaç vb.) tedricen kurumak.
The deer in the forest are
all dying off from disease.
die out
(a) (aile, ırk, âdet, töre, fikir vb.) yavaş yavaş ortadan kalkmak, silinmek, unutulmak, terkedilmek.

The practice of educating the eldest son to be a priest is dying out. (b)
zool. tükenmek, yok olmak.
die plate
diestock
die poor
meteliksiz ölmek Fiil
die stock
pafta kolu. İsim
die testate
vasiyetname bırakarak ölmek Fiil
die to
(merak vb.'den) çatlamak, çok merak etmek.
We're dying to hear what happened.
die with laughter
gülmekten katılmak Fiil
die without issue
çocuk bırakmadan ölmek Fiil
die without leaving issue
nesil bırakmadan ölmek Fiil
die without making a will
vasiyetname bırakmadan ölmek Fiil
die worth a million
arkasında milyonluk servet bırakarak ölmek Fiil
die young
genç yaşta ölmek Fiil
(fire) to die down
sönmek Fiil
(one) who is about to die of old age illness
gidici
a view to die for
nefes kesici manzara İsim
split/die with laughter
katılırcasına gülmek, güle güle kasıkları çatlamak.
He made us cry with laughter: Okadar güldürdü
ki gözlerimizden yaş geldi.
The die has been cast.
Ok yaydan çıktı.
The die has been cast.
Olan oldu.
the die is cast
ok yaydan çıktı, olan oldu, iş işten geçti.
The die is cast.
Ok yaydan çıktı.
The die is cast.
Olan oldu.
to die suddenly
gümlemek (argo) Fiil
to die unexpectedly
gürlemek (argo) Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.