Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (a) anlamak.
    I take it that you're not interested. (b)
    argo katlanmak, dayanmak, (c) kabullenmek,
    kabul etmek, razı olmak.
    I'll take it on your say-so: Dediğini aynen kabul ediyorum.
    take it into one's head to do something: bir şey yapmayı aklına koymak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

take it into one's head
aklına koymak Fiil
take it into one's mind (to do something)
(bir şey yapmak) aklına esmek.
take it out on one's wife
öfkesini karısından çıkarmak Fiil
plague take it
! Kahrolsun! Allah belasını versin!
take it easy
işin kolayına bakmak, aldırmamak, ağırdan almak, yavaş yapmak, canını eziyete sokmamak.
Take it easy!
Yavaş yavaş! Yavaş ol! Kendini yorma! Kolayına bak! İşi hafiften al! Kızma!
Take it easy.
Boşver.
take it for granted that
sorgusuz sualsiz kabul etmek Fiil
take it for granted that
doğru olduğunu varsaymak Fiil
take it hard
çok etkilenmek.
take it in trust
bir şeyin doğruluğuna güvenmek Fiil
take it lying down
(kâğıt oyunu) küçük kâğıt atmak Fiil
take it on the chin
(a) yenilmek, (b) dayanmak.
take it on the lam
alelacele kaçmak, tüymek, sıvışmak, firar etmek, kaçıp izini kaybetmek.
take it or leave it
İster al, ister alma.
take it out
zarar ve ziyanı bir şeyden çıkarmak Fiil
take it out in
(malı) para yerine kabul etmek.
take it out of
(a) yıpratmak, takatsiz/güçsüz bırakmak.
Every year the winter takes out of him. (b) (ücretten
vb.) kesmek, düşmek.
They took it out of his pay.
take it out on
çatmak, öfkesini/hırsını birisinden çıkarmak.
take it slow
işe dikkatle girişmek Fiil
take it with a pinch of salt
ihtiyatla karşılamak.
don't take it amiss
yanlış anlamayın
don't take it personally
şahsınızı kastetmiyorum
never mind ! take it easy
adam sen de
to take it easy
çubuğunu tüttürmek Fiil
to take it easy
kolayına bakmak, kendini sıkıntıya sokmamak, işi yavaştan almak, kendini fazla yormamak.
Beware ! Take care ! Don't do it
sakın
It didn't take long before ....
... uzun sürmedi.
It didn't take.
Olmadı. Cümle
It didn't take.
Tutmadı. Cümle
take a fact and make up a story to suit it
yakıştırmak Fiil
take my word for it
Bana inanınız. Sizi temin ederim.
take sb's word for it
birinin dediğine inanmak Fiil
take someone's word for it
birisinin söylediklerine inanmak.
take my word for it! sözüme inan!
take something as it comes
birşeyi olduğu gibi kabul etmek Fiil
take something as it comes
birşeyi değiştirmeye çalışmamak Fiil
take something as it comes
birşeyi olduğu gibi kabullenmek Fiil
take the who as one finds it
dünyayı olduğu gibi kabul etmek Fiil
take the world as one finds it
dünyayı olduğu gibi kabul etmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.