Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

durumu birinin lehine/aleyhine çevirmek
tip the scales Fiil
...'in aleyhine
against ... Zarf
...'in aleyhine
to the disadvantage of ... Zarf
karar aleyhine
the decision went against him
lehine ve aleyhine
in favor of and against Zarf
sulh aleyhine
against the peace
vasiyetname aleyhine
against the will
aleyhine amme hukuku davası açılan kimse
indictee
aleyhine çevirmek
to antagonize Fiil
aleyhine dava açmak
to implead Fiil
aleyhine dava açmak
to prosecute Fiil
aleyhine dava ikame etmek
to return an indictment Fiil
aleyhine delil olmadığı takdirde
failing proof to the contrary
aleyhine fark gözetme
discrimination against
aleyhine istinaf yoluna başvurulan taraf
appellee
aleyhine olan
disadvantageous
aleyhine temyiz yoluna başvurulan taraf
appellee
aleyhine temyize müracaat edilen
appellee
...'in aleyhine olmak
to cut against ... Fiil
adliye aleyhine işlenen cürümler
offenses against the administration of justice İsim
başka adayların aleyhine fark gözetmek
to discriminate against other candidates Fiil
bir kişi veya grup aleyhine dedikodu veya iftira yayma
whispering campaign
bir plan ya da tasarının onu yapanın aleyhine işlemesi
backfiring
biri aleyhine dava açmak
to enter an action against sb Fiil
biri aleyhine şikâyette bulunmak
to file a complaint against sb Fiil
birinin aleyhine bir hüküm istihsal etmek
to obtain a judgment against sb Fiil
birinin aleyhine çalışmak
to act adversely to sb's interest Fiil
birinin aleyhine işlemek
to tell against someone Fiil
birinin aleyhine işlemek
to work against someone Fiil
birinin aleyhine karar vermek
to give the case against sb Fiil
birinin aleyhine karar vermek
to give it against sb Fiil
birinin aleyhine olmak
to turn out to be to sb's disadvantage Fiil
birinin aleyhine olmak
to go against sb's grain Fiil
birinin aleyhine olmak
to work against someone Fiil
birinin aleyhine olmak
to tell against someone Fiil
birinin aleyhine oy kullanma
to ballot against sb
birinin aleyhine oy kullanmak
to ballot against sb Fiil
birinin aleyhine sahte delil düzmek
to arrange evidence against sb Fiil
birinin aleyhine sahtekârlık suçundan dava açmak
to lodge complaint against someone for fraud Fiil
birinin çıkarı aleyhine olmak
to be harmful to sb's interests Fiil
birinin çıkarları aleyhine hareket etmek
to act adversely to sb's interests Fiil
birşeyin aleyhine işlemek
to work against something Fiil
birşeyin aleyhine olmak
to work against something Fiil
Br US suç ortaklarının aleyhine tanıklık etmek
to turn king's (queen's) (state's) evidence Fiil
davacı aleyhine karar vermek
to decide against the plaintiff Fiil
davacı aleyhine konuşmak
to go against the plaintiff Fiil
davalı aleyhine karar vermek
to resolve an issue against the defendant Fiil
davalı aleyhine mahkeme kararı elde etmek
to recover judgment against the defendant Fiil
devlet aleyhine açılan tazminat davalarına bakan mahkeme
(US) court of claims
devlet aleyhine yapılan toplantı
seditious meeting
din aleyhine işlenen suç
apostasy
durumu aleyhine çevirmek
to turn the tables on one Fiil
insanın aleyhine olan durum vb
disadvantage
kamuoyunu kendi aleyhine çevirmek
to antagonize the public opinion Fiil
kamuoyunu kendi aleyhine çevirmek
to antagonize the public Fiil
kendi aleyhine tanıklık etme
self-incrimination İsim, Hukuk
kendi aleyhine tanıklık etmeme hakkı
right against self-incrimination İsim, Hukuk
mal aleyhine cürümler
crimes involving property İsim
'nın aleyhine iflas takibatı yapmak
to institute (bankruptcy) proceedings against Fiil
rüşvet aldığı için bir hâkim aleyhine kovuşturma açmak
to impeach a judge for taking bribes Fiil
şahıs aleyhine açılan dava
action in personam
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.