yığmak, toplamak, kümelemek, biriktirmek.
to amass a fortune: bir servet biriktirmek.
He amassed
his papers for burning: Yakmak için kâğıtlarını yığdı.
Fiil
yığılmak, toplanmak, kümelenmek, birikmek.
The people amassed for the parade. Fiil
bir servet biriktirmek Fiil
büyük servet yığmak Fiil