önceden, peşinen, peşin olarak.
in anticipation of something: ilerideki bir şeyi düşünerek/gözönünde
tutarak, ümit ederek, umarak, ümitle.
in anticipation of your consent: razı olacağınızı umarak.
to save money in anticipation of future: geleceği düşünerek para biriktirmek.