üzerinde düşünülmekte olmak
Fiil
büyük tezahüratla karşılamak
Fiil
(a) azarlanma, tekdir/takbih edilme.
to be on the carpet: azarlanmak.
You'll be on the carpet if mother finds out you've broken that plate. (b)
Brit. incelenmekte, görüşülmekte, gündemde, müzakere edilmekte.
My plan will be on the carpet at today's meeting.
hasıraltı/örtbas etmek, saklayıp unutmak.
kırmızı halı (ünlü kişileri karşılarken yollarına serilir).
İsim
nezaket, hürmet, itibar, hatır sayma.
İsim
büyük nezaket ve hürmetle karşılamak, ayakları altına kırmızı halı sermek.
rug ABD k.d. sır olarak saklamak, gizlemek, gizli tutmak, kimseye açıklamamak.
I know what you did, you can't sweep things under the carpet.
halı böceği
(Anthrenus scrophulariae): kızıl-kahverengi larvaları halı ve yünlü kumaşları tahrip eden bir böcek.
halı böceği
(Anthrenus scrophulariae): kızıl-kahverengi larvaları halı ve yünlü kumaşları tahrip eden bir böcek.
sweeper ile ayni anlama gelir. elektrik süpürgesinin halı temizleme fırçası.
birini büyük tezahürat ile karşılamak
Fiil
büyük hüsnükabul gösterme
birine büyük hüsnükabul göstermek
Fiil