kütin: sellülozla birlikte bitkilerin kabuk zarını oluşturan saydam mumlu madde. İsim
(a) (araba) önüne geçmek, yolunu kesmek, iki taşıt arasına girmek.
A speeding car cut in and nearly
caused an accident. (b) söze karışmak, (birisinin) sözünü kesmek.
Don't cut in while I am talking, you can say what you want later. (c) danseden çiftin eşini elinden almak, (d)
elekt. devreye girmek/sokmak, çalıştırmak.
He threw the switch and cut in the motor: Şalteri kapayıp motoru çalıştırdı. (e)
k.d. dahil etmek, aralarına almak.
When Bill's friends got a big contract, they cut Bill in.