Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. kızartılmış, yağda pişirilmiş.
    fried eggs: sahanda yumurta.
  2. (bkz: fry ) (pt&pp).
  3. sarhoş.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

get one's brain fried
(a) güneşte beyni pişmek, uzun süre güneş altında kalmak, (b) esrar başına vurmak, sarhoş olmak.
He
can't make a coherent sentence anymore, he's got his brain fried.
(food) fried
tava
be fried
kızarmak Fiil
be fried
kızartılmak Fiil
fried cake
kızartılmış tatlı: lokma, tulumba tatlısı ve Amerikalıların
doughnut 'ı gibi.
fried calamari
kalamar tava Gıda ve Mutfak
fried egg
sahanda yumurta
a fried food
kızartma
French fried (potatoes)
yağda kızartılmış (patates).
good to be fried in a pan
tavalık
home fried potatoes
(kaynatıldıktan sonra dilimlenerek yağda) kızartılmış patates. İsim
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.