(a) çok iş görmek, (para) çok şey satınalmak. 
 Ten dollars don't go far nowadays. (b) başarılı  olmak, (mesleğinde) ilerlemek. 
 The boy is clever and will go far (in his job). (c) (ihtiyaca) yetmek, (uzun süre) dayanmak. 
 Those potatoes won't go far when there are 10 people to feed.