Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Ön Ek (bkz: halo- )
  2. Ön Ek “tuz”.
    ör.: halophyte.
  3. Ön Ek “deniz”.
    ör.: halobiont.
  4. Ön Ek “tuz-üreten, halojen”.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

hal
frame
hal
position İsim
hal
pass
hal
way
hal
the present time
hal
state of affairs
hal
covered wholesale food market
hal
state
hal
affair
hal
poise
hal
situation İsim
hal
(gram) case
hal
attitude
hal
market house
hal
status
hal
aspect
hal
energy
hal
occasion
hal
covered market
hal
condition İsim
hal
mode
hal
circumstance
hal
bearing
hal
trim
hal
shape
hal
market hall
hal
fettle
hal
tune
hal
circumstances
hal
strength
hal
tone
hal
posture
hal
demeanour
hal
juncture
hal
personality
hal
phase
hal
air
hal
appearance
hal
case
hal
demenor
hal
event
hal
fig
hal
footing
hal
guise
hal
look
hal
moment
hal
order
hal
vein
hal
mode (Kaynak: Evrim Çalışkanları) İsim
(dilbilgisinde) hal takısı
case ending
başına bir hal gelmek
to be hard put to it Fiil
beklenmedik hal
cas fortuit
bir hal çaresi bulmuş olmak
to have reached a settlement Fiil
bütün hal ve keyfiyeti ortaya dökmek etmek
to raise the whole issue Fiil
doğru olmayan hal ve hareket
indirection
fevkalade hal kanunu
emergency powers act
hakikat-i hal
facts of the case
hal'
deposition
hal bekçisi
market watchman
hal böyle olunca
under these circumstances Zarf
hal çaresi bulmak
to contrive ways and means Fiil
hal etmek
to depose Fiil
hal hatır sormak
to inquire after sb's health Fiil
hal tercümesi
biography
hal tercümesi
life history
hal tercümesi
short autobiography
hal tercümesi
personal history
hal tercümesi
enlistment engagement record
hal tercümesi
curriculum vitae
hal ve durumları gereği
owing to the force of circumstances
hal ve durumundan memnun olmak
to be in one's element Fiil
hal ve gidiş
comportment İsim
hal ve hareket tarzı
manner
hal ve keyfiyet
facts of the case
hal ve keyfiyet
state of the case
hal ve keyfiyet
issue of fact
hal ve keyfiyet
factual position
hal ve keyfiyet
real facts
hal'etmek
to dethrone Fiil
hususi hal ve mahallerde fiilen o mahiyette olan fiiler
nuisance in fact
içinden çıkılmaz hal
fix
istisnai hal
emergency purpose
işlemez hal
standstill
iyi hal
good conduct
iyi hal belgesi
character evidence
iyi hal indirimi
reduced sentence for good conduct in court İsim, Hukuk
iyi hal kağıdı
certificate of good standing
iyi hal kâğıdı
certificate of good behaviour
iyi hal kâğıdı
certificate of character
iyi hal kâğıdı
certificate of good conduct
iyi hal kâğıdı
certificate of good character
iyi hal kâğıdı
certificate of good behavior
iyi hal kâğıdı
good conduct certificate
iyi hal kâğıdı vermek
to deliver a certificate of good character Fiil
iyi hal kâğıdı vermek
to submit a cse of good character Fiil
iyi hal sebebiyle tahliye
release on probation
kendine belli bir hal çaresi saptamak
to plump for a course of action Fiil
medeni hal
status
medeni hal
civil status
medeni hal
marital status
medeni hal
marital status İsim, Hukuk
medeni hal kâğıdı
certificate of civil status
olağanüstü hal
state of emergency İsim, Hukuk
olağanüstü hal
state of emergency İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
olağanüstü hal bölgesi
state-of-emergency region İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu
Commission for the Examination of Proceedings under the State of Emergency Özel Isim, Kurum İsimleri
olağanüstü hal kabinesi
emergency cabinet
Olağanüstü Hal Kanunu
Law on States of Emergency Özel Isim, Hukuk
şahsi hal
civil rank
şahsi hal
personal status İsim
şikâyete sebep olan hal
grievance
vuku-ı hal
real facts
vuku-ı hal
facts of the case
yalın hal
nominative case
zihinde bir fikir veya hal uyandırmak
to conjure up Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

hal
Bir şeyin ... bütünü, durum
hal
Üstü kapalı pazar yeri
hal
Bağlı bir ... düğümü açma
hal
Sirke
hal
Annenin erkek kardeşi, dayı
hal
Tahttan indirme
hal
Vücuttaki küçük ... benek, ben
hal
Hulûl eden, giren