1. engelli/manialı yarış/koşu: yarışmacıları zaman, mesafe, ağırlık vb. bakımından eşit yapmak için bazılarına
    zorluk, bazılarına kolaylık sağlayan yarışma/müsabaka.
    be on a handicap: engelli olarak yarışmak.
  2. engel, mania.
    be under a handicap: engelle karşılaşmak.
    Ill-health is a great handicap to success:
    Sağlığın bozukluğu başarıya büyük bir engeldir.
  3. elverişsiz durum, başarıyı/ilerlemeyi zorlaştırıcı şey.
    Being small is a handicap in a crowd like this.
  4. (vücutça/zihnen) sakatlık, noksanlık.
    A sore throat is a handicap to a singer. Blindness is a great handicap.
  5. engellemek, engel çıkarmak, zorlukla karşılaştırmak.
    He was handicapped by his age. The pitcher was
    handicapped by a lame arm. He is handicapped by bad eyesight.
  6. handikap vermek: daha zayıf/yeteneksiz yarışmacılarla eşit duruma getirmek için zaman/mesafe/ağırlık
    bakımından ilâve yük vermek.
    The Sports Committee handicapped me 50 meters.
  7. Spor yarışmacının geçmişine bakarak yarış sonucunu tahmine uğraşmak.
engelli dostu Sıfat, İnşaat
büyük bir engelle karşılaşmış olmak Fiil
ekonomik engel
ithalat engeli
ticari engel
büyük parasızlık çekmek Fiil