1. Fiil sürdürmek, sebat etmek, aynı kararda devam ettirmek.
    keep up the good work.
  2. Fiil iyi bakmak, bakımını iyi yapmak.
    keep up an estate.
  3. Fiil (fiyatı vb.) yüksek tutmak, düşürmemek, indirmemek.
    Oil producers are keeping the prices up. He kept
    up his spirits by singing.
  4. Fiil bir şeyi yüksek tutmak
  5. Fiil bir şeyin bakımını sağlamak
itibarını bozmamak Fiil
ödemelerini muntazaman yapmak Fiil
ödemelerine muntazam bir şekilde devam etmek Fiil
yürekliliğini elden bırakmamak Fiil
yeise kapılmamak Fiil
neşesini bozmamak Fiil
bir işi yürütmek Fiil
talebinde ısrar etmek Fiil
mektuplaşmayı sürdürmek Fiil
tartışmayı sürdürmek Fiil
büyük bir eve bakmak Fiil
gizli gizli mektuplaşmak Fiil
biriyle gizlice yazışmak Fiil
zevahiri kurtarmak/korumak.
They tried to keep up appearances after losing all their money.
birine bir şey hakkında muntazaman haber vermek Fiil
istim tutmak Fiil
güncel olmak Fiil
güncelliğini korumak Fiil
geri kalmamak, başbaşa gitmek, rekabet etmek,
argo aşık atmak.
She tried hard to keep up with the wealthy neighbors. Fiil
haberdar/haberi olmak, günü gününe (olayları) izlemek.
to keep up with the news. to keep up on current events. Fiil
enflasyona ayak uydurmak Fiil
teknolojideki gelişmeleri takip etmek Fiil
teknolojik gelişmeleri takip etmek Fiil
komşularla aşık atmak Fiil
(zengin komşularından vb.) aşağı kalmamak, onlarla aşık atmak, üstün görünmeye çalışmak, zayıf tarafını göstermemek. Fiil
zamana uymak Fiil
zamana ayak uydurmak Fiil
zamana ayak uydurmak / uymak. Fiil
bu et buzdolabında üç gün bozulmadan durur
en önemli habere/delile sahip olmak.
(zamanı gelince kullanmak üzere) saklamak, el altında/hazır bulundurmak.
gizli bir kozu olmak Fiil
fiyatları yüksek yutmak Fiil
(a) dayanmak, mukavemet etmek, zorlukları cesaretle karşılamak/yenmek, (b) sorumluluğunu çok iyi bilmek,
(c) kendini çok iyi savunmak.
yılmamak, umutsuzluğa kapılmamak, fütur getirmemek.
cesaretini yitirmemek, umutsuzluğa kapılmamak, zor koşullar altında bile yılmamak.
keyifli olmak Fiil
fiyatları yüksek tutmak Fiil
bir şeyi kilit altında tutmak Fiil
hesapları deftere günü güne kaydetmek Fiil
muhasebe defterlerini ajur (güncel) tutmak Fiil
hesapları deftere günü gününe kaydetmek Fiil
öteberiyi ortada bırakmamak Fiil
umudun kırılmasın, cesur ol, umutsuzluğa kapılma, gönlünü ferah tut. (Kısaca
chin up ile ayni
anlama gelir.
) 3.
take it on the chin
argo (a) tam başarısızlığa/hezimete uğramak, mağlûp/münhezim olmak, (b) cezaya/ıstıraba katlanmak.
Enseyi karartma. Cümle
Moralini bozma. Cümle