artık, daha fazla.
I can't go any further: Daha fazla gidemem.
çok daha iyi/uzun/vb.
I feel heaps better after my sleep: Uykudan sonra kendimi çok daha iyi hissediyorum.
bir malın daha uzun rafta kalma ömrü (dayanıklılığı
işin gerginliğine artık katlanamamak
Fiil
yürürlükten kalkmış olmak
Fiil
üretimden kalkmış olmak
Fiil
(US) artık biri yanında çalışmamak
Fiil
artık oturulamayacak durumda
gerektiğinden uzun kalmamak
Fiil
geçerliği sona eren tarife
geçerliliği sona eren tarife