1. artık, bir daha, bundan sonra, bundan böyle.
    He no longer work in this company: Artık bu şirkette çalışmıyor.
artık, daha fazla.
I can't go any further: Daha fazla gidemem.
çok daha iyi/uzun/vb.
I feel heaps better after my sleep: Uykudan sonra kendimi çok daha iyi hissediyorum.
bir malın daha uzun rafta kalma ömrü (dayanıklılığı
işin gerginliğine artık katlanamamak Fiil
rağbetten düşmek Fiil
yürürlükten kalkmış olmak Fiil
üretimden kalkmış olmak Fiil
(US) artık biri yanında çalışmamak Fiil
tadı tuzu kalmamak Fiil
tadı kaçmak Fiil
sakıt olmak Fiil
artık geçmez para
artık yok
artık oturulamayacak durumda
hükümsüz
gerektiğinden uzun kalmamak Fiil
artık geçersiz bileti
artık geçersiz bilet
geçerliği sona eren tarife
geçerliliği sona eren tarife
yürürlükten kalkmış
aramız açıldı