1. (a) (yazarak/çizerek) kirletmek/lekelemek.
    Don't mark up the desks. (b) imlemek, işaretlemek,
    işaret koymak, işaretlerle belirtmek, (c) kâr eklemek, bir malın maliyetine kâr ekleyerek fiyatını belirlemek, fiyatını yükseltmek.
    The new tax made it necessary to mark up all the goods in the shop.
    a 10% mark-up: %10 fiyat artışı.
bayinin fiyatlarına zam yapması
bayinin fiyatlara zam yapması
(a) kâr haddi, kazanç sınırı, satış fiyatı ile maliyet fiyatının farkı, (b) kazanç sınırı oranı: kârın
maliyet veya satış fiyatına oranı (% olarak).
İsim
(a) fiyat artışı/yükselişi, (b) fiyat artış miktarı. İsim
formunda olmamak Fiil
formunda olmak Fiil
satış fiyatını vermesi için alış fiyatının üstüne eklenen miktar
pek formunda olmamak Fiil
satış fiyatı (satın aldığı mallar için müşterinin ödeyeceği peşin fiyat ; sabit satış fiyatı ; satış
fiyatını yazmak ; satış fiyatlarını koymak ; satı
(a) kurallara/istenilene uygun, münasip, elverişli, maksada muvafık, istenilen derecede, (b) sağlıklı,
sıhhatli, sağlığı/sıhhati/keyfi yerinde, iyi durumda.