1. inilti, inleme, figan, ah-ü vah, ah etme, ah çekme.
  2. uğultu.
    The moan of the wind.
  3. yakınma, acındırma, şikâyet.
    She's never satisfied, she always has some moan or another.
  4. inlemek, ah etmek, figan etmek.
    The sick child moaned a little, and then fell asleep: Hasta çocuk
    biraz inledi, sonra uykuya daldı.
  5. inildemek, uğuldamak.
  6. yakınmak, acındırmak, şikâyet etmek.
    Stop moaning, you really have nothing to complain about.
inim inim inlemek Fiil
inildetmek Fiil