1. İsim kap, toprak/madenî tencere, güveç, çömlek, saksı, küp.
    pots and pans: kap kacak, tencere tava.
  2. İsim kap/tencere dolusu.
    a pot of stew.
  3. İsim kavanoz.
  4. İsim kadeh, bardak.
    a pot of ale.
  5. İsim
    chimney pot ile ayni anlama gelir. baca başlığı, ocak külâhı.
  6. İsim kumarda bir oyunda ortaya sürülen toplam para.
  7. İsim esrar, haşiş, meruvana.
  8. İsim
    lobster pot ile ayni anlama gelir. ıstakoz sepeti.
  9. İsim toplu/çok miktarda para.
    have pots of money: çok zengin olmak, küplerle altını olmak.
    They're
    very rich, they've got pots of money.
  10. İsim (bkz: potentiometer ).
  11. İsim derin çukur.
  12. İsim (bkz: potbelly ).
  13. İsim (bkz: potshot ).
  14. Fiil (saksıya) dikmek.
    to pot plants/flowers.
  15. Fiil (et vb.) tencereye koymak.
  16. Fiil tencerede pişirmek.
  17. Fiil kavanozlamak, kavanoza doldurmak/basmak, kavanozda saklamak.
  18. Fiil (yemek için) avlamak/vurmak.
  19. Fiil rastgele ateş etmek, ateş edip vurmak.
  20. Fiil kazanmak, cebe indirmek.
  21. Fiil (çocuğu) oturağa oturtmak.
  22. Fiil (bilardo) çukura düşürmek.
çatlak İsim
kafadan çatlak İsim
uçuk İsim
kaçık İsim
egzantrik İsim
deli İsim
çılgın İsim
çılgın Sıfat
uçuk Sıfat
egzantrik Sıfat
delice Sıfat
tuhaf Sıfat
kodaman.
güveç. İsim
kodaman
oturak, lâzımlık.
baca külâhı.
pot ile ayni anlama gelir. baca başlığı, ocak külâhı.
cezve
kahve cezvesi
çömlek
ateşlik, fırın/soba vb.'nin ateş yanan yeri. İsim
pota. İsim
saksı
zamk kutusu
büyük bir değişim geçirmek Fiil
harap olmak, bozulmak, yıkılmak, mahvolmak, iflâs etmek.
patatesli güveç: fırında pişmiş etli patates. İsim
piyango ikramiyesi
(US) ortaya biriktirilen para
reçel kavanozu
ıstakoz tuzağı, ıstakoz avlamaya mahsus kafes biçimli tuzak.
pot ile ayni anlama gelir. ıstakoz sepeti.
kevgir İsim, Gıda ve Mutfak
(a) pota, maden ergitme kabı, (b) çeşitli milletlere/ırklara mensup halkın bir arada kaynaştığı ülke.
biberli yahni: Antil Adalarına özgü balık veya etli biberli yemek. İsim
baharatlı sebzeli işkembe çorbası. İsim

pepperbox ile ayni anlama gelir. biberlik. İsim
her şeyi yeniden soru konusu yapmak Fiil
dönüştürmek Fiil
yeni ihraç edilmiş menkul kıymetin satıcı grubuna ayrılmış yüzdesi İsim
duman kabı: tutuşturulunca çok miktarda duman yayan madde içeren kap.
tütsü kabı.
heyecan yaratmak Fiil
oturak, lâzımlık.
teneke tava
teneke kap
değersiz
üçüncü sınıf
süzgeçli kova, sulama kovası.
göbekli kimse
iri göbek
takriben yarım litrelik şişe.
(saksıda yetişen bitkilerle ilgili olarak) saksıya sığmayan
süzme peynir.
melon şapka.
saksı bitkileri.
gösteri yapmak amacıyla avlanan avcı
yalnızca ödül kazanmak amacıyla yarışan yarışmacı
(US) kurumsal yatırımcılara ayrılmış yeni ihraç hisse senetlerinin tükenmiş olduğunu ifade eden terim
yemek suyu.
(etli sebze pişirilen tencerede kalan) yemek suyu.
kadife çiçeği
(Calendula officinalis): çiçekleri bazen yemeklere rayiha vermekte kullanılır. İsim
saksı bitkisi
kapama, ağır ateşte pişmiş et.
etli güveç. İsim
rastgele atış, spor kurallarına uymadan yapılan atış. İsim
(pusudan) bir kimseye/hayvana yakından yapılan atış. İsim
rastgele eleştirme/tenkit. İsim
(arkeoloji) kırık çömlek parçası İsim
bir tür viski imbiği. İsim
haber verilmeden yapılan sınav
bulaşıkçı
= potential.
iş dünyasının ileri geleni
bakır imbik İsim, Gıda ve Mutfak
çok pahalı almak Fiil
cannabis ile ayni anlama gelir. esrar.
evde saksıda yetiştirilen bitkiler
gişe birincisi
(a) geçimini çıkarmak, geçinecek kadar para kazanmak, (b) işi bütün hızı ile/tavsamadan sürdürmek, sohbetin tavsamasını önlemek.
çok para kazanmak Fiil
(nişan almadan) rastgele ateş etmek.
(a) birdenbire çıkan av vb. ne rastgele ateş etmek, (b)
mec. talihini denemek.
tencere tencereye dibin kara demiş.
  1. İsim wrinkle
  2. İsim impropriety
  3. İsim crease
  4. İsim indiscretion
  5. İsim crinkle
  6. İsim blunder
  7. İsim fold
  8. İsim blooper
  9. İsim plication
  10. İsim gaffe
  11. İsim f***up
  12. İsim breach of etiquette
gaffe
to put your foot in your mouth Fiil
to say the wrong thing Fiil
to put one's foot in it Fiil
to blunder Fiil
to boob Fiil
to put one's foot in one's mouth Fiil
to drop a brick Fiil

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Bir dikişte dikiş hatâsı sonucu meydana ... kıvrım, kırışık, kabarıklık vb
  2. Akarsuları geçmek ... kullanılan sal