terrible

Sıfat müthiş, korkunç, dehşet verici, dehşetli.
a terrible winter/cold. a terrible accident. terrible war.
Sıfat berbat, pek kötü.
We had a terrible time on holiday. A terrible play. I feel terrible.
Sıfat aşırı, pek, çok.

korkunçlaşmak Fiil

afacan, yumurcak, yaramaz/haşarı/ele avuca sığmaz/ıslah kabul etmez çocuk, soru ve sözleriyle büyükleri güç durumda bırakan çocuk.

sorumsuz/pervasız işler yapan veya sözler söyleyen kimse.

acıklı ayrılık

feci bir durum

söylenmemesi gereken birşey İsim

ağza alınmaması gereken birşey İsim

korkunç birşey İsim

kötü bir ruh haleti içinde olmak Fiil

müthiş sıkıntılı anılar yaşamak Fiil

zor zamanlar geçirmek Fiil

Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

İngilizce-Türkçe