to say nothing of

  1. … bir yana, … şöyle dursun, üstelik, … de caba.
    3 people were badly hurt, to say nothing of damage
    to the building: Binanın tahrip olması bir yana, 3 kişi de ağır yaralandı.
  2. … şöyle dursun, … bir tarafa, … de üste/caba.
    He knows no English, to say nothing of French: Fransızca
    şöyle dursun, İngilizce bile bilmiyor.
  3. … şöyle dursun, … bir yana.
    People badly hurt, to say nothing of damage to the building: Binadaki
    tahribat bir yana, içindekiler feci şekilde yaralandılar.
bir de … konusu var Zarf
… konusuna hiç girmiyorum Zarf
… bir yana Zarf