upside-down

  1. Sıfat altüst, ters, tepe taklak, baş aşağı.
    hold something upside-down: bir şeyi başaşağı tutmak.
    turn
    upside-down : altüst etmek, altını üstüne getirmek.
    He turned the house upside-down , but couldn't find the hat.
  2. Sıfat karmakarışık, darmadağın, keşmekeş.
    The room was upside-down: Oda karmakarışıktı.
altüst çöreği: altüst edilerek pişirilen meyveli çörek.
altüst
tepetaklak
ters Zarf
başaşağı Zarf
tepetaklak olmuş
altüst
tepetaklak