1. Geçişli Fiil söylemek, telâffuz etmek, sesle ifade etmek.
  2. Geçişli Fiil seslenmek, ses çıkarmak.
    to utter a sigh: ah etmek, ah çekmek.
  3. Geçişli Fiil maksadını sözle anlatmak, ifade/beyan etmek.
  4. Geçişli Fiil (konuşmadan başka türlü) ses çıkarmak.
    The engine uttered a shriek.
  5. Geçişli Fiil (yazılı/basılı kelimelerle) ifade etmek.
  6. Geçişli Fiil yay(ınla)mak, ilân etmek.
    to utter a libel.
  7. Geçişli Fiil (kalp para, sahte çek vb.) sürmek.
  8. Geçişli Fiil kovmak, tardetmek, dışarıya atmak/sürmek.
  9. Geçişli Fiil satmak.
  10. Sıfat tüm, tam, bütün, tekmil, toptan, sonuna/sapına kadar.
    It is an utter mystery.
    You're an utter
    fool: Aptalın birisin.
    utter ass: şeddeli eşek.
    utter rot: deli saçması.
  11. Sıfat kayıtsız şartsız, mutlak, kesin, kat'î, nihai.
    an utter denial.
    Only now can I say with utter
    conviction that I do believe in God: Şimdi kesin bir imanla Allaha inandığımı söyleyebilirim.
çocuklarını ihmal etme
karısının nafakasını kasıtlı olarak ihmal etme
bir yükümlülüğü yerine getirmek amacıyla bir başkasına çek vermek Fiil
piyasaya sahte evrak sürmek Fiil
sahte bir senedi tedavüle koymak Fiil
birini tehdit etmek Fiil
(İngiliz yasalarına göre) baro dışı, genç avukatlar.
outer bar.
(Br) mahkeme dışında savunma (suçlama) söylevi veren avukat
iftiralarda bulunmak Fiil
hercümerç
sırılsıklam budala
piyasaya sahte para sürmek Fiil
tam âciz durumu
karacahillik
tam bilgisizlik
deli saçması
eşeklik
ağzından çıkarmak Fiil
birine tamamıyla yabancı olmak Fiil
beyan etmek Fiil
fakru zaruret içinde olmak Fiil
karmakarış olmak Fiil
karman çorman
alan talan
karma karışık
karmakarış