1. yüz yüze, karşı karşıya.
    We sat vis-à-vis.
  2. karşısında, muvacehesinde;
  3. oranla, nisbetle, nazaran, karşılık, mukabil.
    This year's income shows an improvement vis-à-vis last year's.
  4. hususunda;
  5. beraber, birlikte;
  6. karşı karşıya oturan/duran kimse.
    my vis-à-vis : karşımdaki kimse.
  7. aynı görevde bulunan memur;
  8. karşılıklı oturulan sandalye.