1. aşınmış, eskimiş, yıpranmış, zedelenmiş.
  2. çok giyilmiş.
  3. bitkin, bitap, çok yorgun.
  4. (bkz: wear )
    (s.f.).
giyilmek Fiil
yalama olmak Fiil
yıpranmış
aşınmış
(sözler) bayat
eskimiş
basmakalıp
topukları aşınmış
su tarafından kemirilmiş
dalgalar tarafından aşındırılmış
silinmiş para
yıpranmış sikke
yıpranmış para
harap
hamur gibi
bitkin
eski
shadow: çok zayıflamış, yıpranmış, iğne ipliğe dönmüş, bir deri bir kemik kalmış.
to wear oneself
to a shadow: çok zayıflamak, yıpranmak, iğne ipliğe dönmek, bir deri bir kemik kalmak.
She wore herself down to a shadow with hard work and little food: Çok çalışıp az beslenerek kendini yıprattı/iğne ipliğe döndü.
(a) lime lime olmuş, eskimiş, yıpranmış, (b) çok yorgun, bitkin, takatsiz.
aşınmak Fiil
takati kesilmek Fiil
bitmek Fiil
iğne iplik haline gelmek Fiil
lime lime oluncaya kadar giyilmek Fiil
yenmek Fiil
yalama olmak Fiil