Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. travel
  2. tour
  3. journey
  4. voyage
  5. down trip
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

bağlı olunan limana yapılan yolculuk
inbound
bağlı olunan limandan başlayan yolculuk
outward bound
bedava yolculuk
free trip
berbat bir yolculuk
miserable journey
bir yere uğramadan direkt yolculuk
nonstop journey
deniz aşırı yolculuk
crossing
denizaşırı yolculuk
transatlantic voyage
devam eden yolculuk
continued voyage
dış ülkelere yolculuk
foreign tour
dış ülkeye yolculuk
journey abroad
dış ülkeye yolculuk
trip abroad
dış ülkeye yolculuk
travel abroad
dışarıya yolculuk
foreign voyage
dışarıya yolculuk
voyage out
direkt yolculuk
through way
fırtınalı yolculuk
rough passage
fırtınasız yolculuk
smooth passage
gidiş-geliş yolculuk
circular tour
güçlüklerle dolu yolculuk
odyssey
gündüz yolculuk
day's journey
hükümet hesabına yapılan yolculuk
facility trip
kısa yolculuk
trip
kısa yolculuk
flip
kısa yolculuk
expedition İsim
konforlu yolculuk
comfort ride
macera dolu yolculuk
journey full of incidents
memleket dışına yolculuk
foreign excursion
menzil arabasıyla yolculuk
staging
paso kartıyla yolculuk
deadhead transportation
rahat yolculuk
smooth steering
tasarruflu götürü yolculuk
money-saving holiday package
tek yönlü yolculuk
one way trip
topluluk halinde yolculuk
conducted tour
turistik sınıf yolculuk
economy class travel
turistik yolculuk
tourist travel
uçakla yolculuk
journey by air
uçakla yolculuk
flying trip
uzun yolculuk
tour
uzun yolculuk
long journey
ücretsiz yolculuk
free journey
üç saatlik yolculuk
three hours journey
üç saatlik yolculuk
three hour journey
ülke sınırları dışında yapılan yolculuk
international itinerary
ülke sınırları içinde yapılan yolculuk
domestic itinerary
vb dindirmek için yapılan yolculuk
errand of merry
yabancı ülkede yolculuk
foreign voyage
yarıda kalan yolculuk
broken voyage
yaya yolculuk
pedestrian journey
yorucu yolculuk
wearing journey
yurt dışı yolculuk
overseas travel
yurt dışı yolculuk
oversea travel
yurt dışına yolculuk
overseas journey
yurt dışına yolculuk
oversea journey
zevk için otomobille yapılan yolculuk
motoring
yolculuk bagajları sigortası
commercial floater İsim
yolculuk boyunca götürülen yük
voyage freight
yolculuk çantası
travelling bag İsim
yolculuk çantası
carry all İsim
yolculuk çantası
carry on bag İsim
yolculuk edebilir
fit to travel
yolculuk eden
wayfaring
yolculuk eden kimse
tripper
yolculuk esnasında (halinde ; yolda
in itinere
yolculuk etme
riding
yolculuk etme serbestisi
liberty to come and go
yolculuk etme serbestliği
liberty to come and go
yolculuk etme sınırlamaları
restrictions on travelling İsim
yolculuk etme türü dahil
jet set
yolculuk etme yasağı
travel ban
yolculuk etmek
to journey Fiil
yolculuk etmek
to fare Fiil
yolculuk giderleri
travelling charges İsim
yolculuk giysisi
travelling dress
yolculuk giysisi
travelling clothes
yolculuk hava sigortası
weather insurance İsim
yolculuk hazırlığı yapmak
to make preparations for a journey voyage Fiil
yolculuk hazırlıkları
travel arrangements İsim
yolculuk hazırlıkları
preparations for a journey İsim
yolculuk hazırlıkları
preparation for a journey İsim
yolculuk için erzak hesabı hazırlamak
to make up Fiil
yolculuk ile ilgili
travelling
yolculuk kaza sigortası
travel accident insurance İsim
yolculuk kaza sigortası
travel (l) ers'accident insurance İsim
yolculuk kitabı
itinerary
yolculuk masrafı
expense of a journey
yolculuk masrafları
conduct money İsim
yolculuk masrafları
travelling expenses İsim
yolculuk masraflarını saymazsak
without reckoning the travel (l) ing expenses
yolculuk olanağı bulunması
availability to travel
yolculuk ödeneği
travelling allowance
yolculuk öncesi hazırlık olarak
preparatory to leaving
yolculuk özgürlüğünü kısıtlamak
to tie someone down Fiil
yolculuk parası
marching money
yolculuk parası
passage money
yolculuk planı
waybill
yolculuk planı önceden hazırlanmış gezi
domestic escorted tour
yolculuk planlaması
journey planning
yolculuk rehberi
travel directory
yolculuk rehberi
bear leader
yolculuk rehberliği yapmak
to engineer a party Fiil
yolculuk sırasında kullanılan
travelling
yolculuk sigortası
tourist policy İsim
yolculuk sigortası
travel insurance İsim
yolculuk sigortası
voyage insurance İsim
yolculuk sigortası
voyage policy İsim
yolculuk sigortası primi
voyage premium
yolculuk süresi
running time
yolculuk süresi
traveltime
yolculuk süresince yer alabilecek olaylar
incidental to a journey
yolculuk şirketi
coach party
yolculuk ücreti
passage money
yolculuk ücreti
fares
yolculuk ücreti
conducted money
yolculuk ücreti yardımı
assisted passage
yolculuk ücretini ödemek
to pay the carriage Fiil
yolculuk üzerine çarter
trip charter
yolculuk ve eğlence kredi kartı
travel and entertainment credit card
yolculuk yapma sevgisi
wanderlust (Alm.)
yolculuk yapmak
to accomplish a trip Fiil
yolculuk yapmak
to steam Fiil
yolculuk yorgunluklarına katlanamamak
to be unequal to the exertions of travel (l) ing Fiil
(bavul) yolculuk eşyası
things İsim
asker koruması altında yolculuk etmek
to travel under the protection of soldiers Fiil
aynı gemide yolculuk etmek
to row in the same boat Fiil
az bavul ile yolculuk etmek
to travel light Fiil
az eşya ile yolculuk yapmak
to travel lightly Fiil
bağımsız yolculuk programı olan turist
explorer
başka bir ad altında yolculuk etmek
to travel incognito Fiil
bedava yolculuk etmek
to ride free Fiil
bildiği topraklarda yolculuk etmek
to travel old ground Fiil
biletsiz yolculuk etmek
to travel without a ticket Fiil
biletsiz yolculuk etmek
to steal a ride Fiil
biletsiz yolculuk yapmak
to jump a train Fiil
bir gemiyi uzun bir yolculuk için donatmak
to fit out a y for a long journey Fiil
bir yolculuk ayarlamak
to arrange for a journey Fiil
bir yolculuk için bazı güzergâhlar düşünmek
to think up some routes for a trip Fiil
bir yolculuk için gemiye tayfa yazılmak
to sign on for a voyage Fiil
bir yolculuk şirketinin merkez bürosu
downtown ticket office İsim
birinci sınıfta yolculuk etmek
to go travel first class Fiil
biriyle birlikte yolculuk etmek
to company with sb Fiil
birlikte yolculuk eden
copassenger
birlikte yolculuk eden yolcu
fellow passenger
birlikte yolculuk etmek
to be on the train Fiil
çarter uçağıyla yolculuk etmek
to go on charters Fiil
çartır uçağıyla yolculuk etmek
to go on charters Fiil
çocuklar yarım biletle yolculuk eder
children travel at half price
çok yolculuk etmek
to get about a great deal Fiil
deniz yoluyla yolculuk eden
seafaring
devamlı yolculuk etmek
to live in the street Fiil
dış ülkelerde yolculuk yapan zengin İngiliz erkek
(Fr.) milord
dura dura yolculuk etmek
to whistlestop Fiil
ekspresle yolculuk etmek
to travel express Fiil
grup üyelerinin birlikte yolculuk ettikleri gezi
ground inclusive tour
gün übirlik yolculuk yapan kişi
day tripper
güneye doğru yolculuk eden
southbound
günübirlik yolculuk yapan kişi
day tripper
ikinci mevkide yolculuk etmek
to travel second class Fiil
ikinci sınıf yolcu olarak yolculuk etmek
to go (travel) steerage Fiil
indirimli yolculuk kartı
season-ticket holder
jet ucağı ile yolculuk yapmak
to jet Fiil
jet uçağıyla yolculuk yapan kişi
jetabout
kaçak yolculuk yapmak
to stowaway Fiil
kamu taşıt araçlarıyla yolculuk etmek
to ride in public transport Fiil
karavan ile yolculuk etme
caravanning
kartla yolculuk eden yolcu
regular traveller
kısa mesafeler giderek yolculuk etmek
to travel by brief stages Fiil
konforlu yolculuk olanağı
comfort ride
kötü yolculuk etmiş olmak
to have a bad passage Fiil
otobüs ile yolculuk etmek
to travel by coach Fiil
otobüste sarsıntılı bir şekilde yolculuk etme
jerky ride in a bus
otostopla yolculuk etmek
to take to the road Fiil
otostopla yolculuk etmek
to travel on the thumbs Fiil
özel yolculuk eden kimsenin eşyalarının sigortası
personal floater İsim
s yolculuk masrafları
expense of travelling İsim
sağlık nedeniyle yolculuk etmek
to travel for one's health Fiil
sağlık nedenlerinden yolculuk etmek
to travel for one's health Fiil
satış temsilcisinin yolculuk planı
call frequency schedule
seyahat acentesinin verdiği son yolculuk programı
final itineray
tek başına yolculuk eden kişi
individual passenger
trenle yolculuk etmek
to travel by train Fiil
trenle yolculuk etmek
to travel by rail Fiil
uçak ile yolculuk etmek
to fly Fiil
uçakla yolculuk etmek
to take a flying trip Fiil
uğraya uğraya yolculuk etme
leisurely journey
uluslararası transit yolculuk müsaadesi
international travelling pass İsim
uzayda yolculuk etmek
to travel through space Fiil
ücretle yolculuk eden yolcu
revenue passenger
üçüncü sınıfta yolculuk etmek
to travel third (class) Fiil
yaya yolculuk etmek
to tramp Fiil
yaya yolculuk yapmak
to hoof it Fiil
yolcuların aynı uçakla yolculuk yapmasını sağlayan
through plan service
yolda konaklayarak yolculuk edebilmeyi mümkün kılan bilet
stopover ticket
yurtdışına yolculuk etmek
to travel abroad Fiil
yük treninde bedava yolculuk etmek
to hit the rods Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Bir yerden ... geliş, seyahat
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.