üniversite

Turkish-English Translation

  1. Noun, Education-Training university
  2. Noun varsity
  3. college
  4. (Br) U
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

el-Ezher Üniversitesi
al-Azhar University Noun, Organizations
eyalet üniversitesi
state college
eyalet üniversitesi
state university
taşra üniversitesi
provincial university
taşra üniversitesi
provincal university
vakıf üniversitesi
foundation university, private university established by a foundation Noun, Education-Training
arazisi devletçe verilmiş üniversite
land grant university
devletçe desteklenen üniversite
land- grant university
diploma veren üniversite
degree granting university
doktora unvanı veren üniversite
degree granting university
Teknik üniversite
technical university
tüccarlar ile üniversite
town and gown
üniversite ...
collegiate
üniversite arkadaşı
fellow student
üniversite bitirdikten sonraki bilimsel çalışma
postgraduate work
üniversite bitirme sınavı
pass examination
üniversite çevreleri
academic circles Noun
üniversite derecesi almak
to major Verb, Education-Training
üniversite dersi
university course
üniversite dersi
public lecture
üniversite dersi
university lecture
üniversite derslerine çok çalışmak
to grind away at one's studies Verb
üniversite diploması
university degree
üniversite diploması
sheepskin
üniversite diploması
college degree
üniversite diploması alma şartları
requisitions for a university degree Noun
üniversite diploması almak
to make a degree Verb
üniversite diploması sahibi olmak
to hold a degree Verb
üniversite diploması ve doktora
academic degree
üniversite düzeyi
university level
üniversite eğitimi
graduate education
üniversite eğitimi
university training
üniversite eğitimi
academic training
üniversite eğitimi
college education
üniversite eğitimi
graduate study
üniversite eğitimi
university education
üniversite eğitimi
college training
üniversite eğitimi görmüş
university- trained
üniversite eğitimi görmüş
university- educated
üniversite eğitimi görmüş olmak
to have been through the university Verb
üniversite eğitimi görmüş olmak
to have had a university education Verb
üniversite eğitimi yardımı
grant towards the cost of a university education
üniversite eğitimi yardımı
grant towards the cost of an university education
üniversite eğitimini yarıda kesmek
to come down Verb
üniversite eğitimli
college- trained
üniversite fakültesi
faculty of an university
üniversite fakültesi
faculty of a university
üniversite giriş sınavı
university entrance examination
üniversite giriş sınavı
matriculation examination
üniversite giriş sınavı
college entrance examination
üniversite girişi
university entrance
üniversite giysisi
cap and gown
üniversite harçları
university fees Noun
üniversite harçlarını ödemek
to meet university fees Verb
üniversite hastanesi
training hospital
üniversite hastanesi
teaching hospital
üniversite hayatı hakkında bilgi
university c a
üniversite hocalığı
fellowship
üniversite hocalığı
academic position
üniversite hocalığı
academic career
üniversite hocası
university teacher
üniversite hocası
university man
üniversite hocası
university don
üniversite hocası cüppesi
academic gown
üniversite hocası gibi
donnish
üniversite hocası olmak
to be a university man Verb
üniversite içi
intracollegiate
üniversite idari elemanı
university administrator
üniversite ile ilgili
collegiate
üniversite kampüsü
university campus
üniversite kanunu
university statute
üniversite kasası
university chest
üniversite kayıt ücreti
college fees
üniversite kitapçısı
university bookshop
üniversite kitaplığı
university library
üniversite makamları
university authorities Noun
üniversite mezuniyeti
bachelor's degree
üniversite mezunu
college man
üniversite mezunu
academic
üniversite mezunu
bachelor
üniversite mezunu
university graduate
üniversite mezunu
college graduate
üniversite mezunu için kurs
graduate course
üniversite mezunu işsiz
university-trained unemployed
üniversite mezunu işsiz
university trained unemployed
üniversite öğrencileri için sözlük
collegiate dictionary
üniversite öğrencilerinin
collegiate
üniversite öğrencilerinin huzursuzluk yaratan hareketleri
campus disorders Noun
üniversite öğrencisi
undergraduate
üniversite öğrencisi
academic
üniversite öğrencisi
college man
üniversite öğrencisi
university student
üniversite öğrencisi olmak
to go to college Verb
üniversite öğrencisi ya da mezunu
collegian
üniversite öğretim görevlisi
university lecturer
üniversite öğretim kadrosundaki elemanların düzeyi
academic rank
üniversite öğretim üyesi
university man
üniversite öğretim üyesi
member of the university
üniversite öğretim üyesi kepi
mortarboard
üniversite öğretmeni
don
üniversite okul taksidi
college tuition
üniversite okumak
to read for a degree Verb
üniversite okutmanı
dozent (Alm.)
üniversite özgürlüğü
academic freedom
üniversite polisi
campus police
üniversite profesörü
college professor
üniversite profesörü
university professor
üniversite rektörü
chancellor of a university
üniversite rektörü
president of an university
üniversite şehri
university town
üniversite şehri
college town
üniversite sınavı
university examination
üniversite sınavı
academic examination
üniversite sınırları içinde
on campus
üniversite sözcüsü
public orator
üniversite statüsü
university statute
Üniversite Tahsili Müddetlerinin Muadeletine Dair Avrupa Sözleşmesi
European Convention on the Equivalence of Periods of University Study Noun, International Law
üniversite takımı
varsity Noun
üniversite taksidi yatırmak
to pay tuition at a university Verb
üniversite talimatnamesi
university calendar
üniversite tayini
university appointment
üniversite unvanları
academic qualifications Noun
üniversite üyesi
post doctoral fellow
üniversite üyesi
collegian
üniversite veya okul arazisi ve avlusu
campus
ABD üniversite ya da liselerinde ikinci sınıf öğrencisi
sophomore
aranan (personel) sadece üniversite mezunu
degree demanding
bir okul veya üniversite öğrencilerinin tümü
student body
birinin üniversite masraflarını üstlenmek
to put someone through to college Verb
büyükler için üniversite kursu
university extension
okul veya üniversite başkanı
rector
okul veya üniversite binası
hall Noun
sanayi deneyimini üniversite hayatıyla birleştirmek
to blend industrial experience with academic life Verb
Avrupa Üniversite Enstitüsü
European University Institute (EUI)
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yüksek seviyede eğitim, öğretim ve ilmî ... enstitü, yüksek okul vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.