ıssız

Turkish-English Translation

  1. remote
  2. Adjective lonely
  3. harsh
  4. retired
  5. empty
  6. desolate
  7. gaunt
  8. stark
  9. uninhabited
  10. unmanned
  11. void
  12. lonesome
  13. forsaken
  14. unpeopled
  15. solitary
  16. lonely and uninhabited
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ıssız ada
desert island
ıssız ada
uninhabited island
ıssız adaya düşmek
to cast away Verb
ıssız arazi
desert land
ıssız bölge
deserted region
ıssız çorak arazi
howling wilderness
ıssız şehir
deserted town
ıssız vadi
solitary valley
ıssız yer
godforsaken hole
ıssız yer
waste
ıssız yer
solitude
ıssız yer
lonely spot
bir yıldır işsiz oturmak
to have been out of work for a year Verb
cürüm kastıyla işsiz güçsüz dolaşmaktan suçlanmak
to be accused of loitering with felonious intent Verb
deniz kenarında dolaşan işsiz gemi adamı
beachcomber
geniş bir ailesi olan işsiz kişi
nilky
işsiz
vacant
işsiz
idle
işsiz
corner man
işsiz
jobless
işsiz
inoccupied
işsiz
out of a situation
işsiz
out of employment
işsiz
out of employ
işsiz
unoccupied
işsiz
resting
işsiz
off work
işsiz
free from business
işsiz
leisured
işsiz
at leisure
işsiz
unembroidered
işsiz
unwaged
işsiz
unemployed
işsiz
workless
işsiz
out of work
işsiz
empty-handed
işsiz
leisure
işsiz
off
işsiz
out-of-work
işsiz dilenci
stumblebum
işsiz duruma gelmek
to become unemployed Verb
işsiz durumda olmak
to be out of work Verb
işsiz gemi tayfası
stranded sailor Noun
işsiz genç
young unemployed persons
işsiz gençler
young unemployed persons Noun
işsiz güçsüz
with nothing to do
işsiz güçsüz
idle
işsiz güçsüz takımı
flotsam and jetsam
işsiz işçi
idle workman
işsiz kalmak
to not to be able to find work Verb
işsiz kalmak
to fall out of work Verb
işsiz kalmak
to be out of work Verb
işsiz maaşı almak
to be on (draw) the dole Verb
işsiz maaşı almaya hak kazanmak
to be entitled to the dole Verb
işsiz olmak
to be unemployed Verb
işsiz olmak
to be of the payroll Verb
işsiz olmak
to be out of employment Verb
işsiz oranı
level of unemployed
işsiz oranı
jobless rate
işsiz ordu
jobless army
işsiz oturmak
to lie on one's oars Verb
işsiz şahıs
unemployed person
işsiz toplamı
jobless total
işsiz ve muhtaçlara hükümetçe verilen haftalık
dole
işsizlik yardımı alan işsiz
unemployed on relief
parasız ve işsiz
down- and-out
sürekli işsiz
hard- core worker
tescilli işsiz
registered unemployed
üniversite mezunu işsiz
university-trained unemployed
üniversite mezunu işsiz
university trained unemployed
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kimsenin bulunmadığı, boş, tenhâ
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

işsiz
Bir şeyle meşgul olmayan