m.e.

  1. managing editor.
  2. Master of Education.
  3. Master of Engineering.
  4. Mechanical Engineer.
  5. Medical Examiner.
  6. Mining Engineer.
... bende gaz yapıyor.
... benden.
...'i ben ödeyeceğim.
bana göre
fikrimce
hareket planı
Eyvah! Aman, aman!
Dear me! Olur şey değil! Allah Allah! Yok canım! Ne yazık! Vah vah!
yardım programı
İzninizle Adverb
Müsaade ederseniz Adverb
Müsaadenizle Adverb
Ben yardımcı olayım. Sentence
silahlanma programı
bir program düzenlemek Verb
bence
bana gelince
zerre kadar fikrim yok.
Bilmem.
Bilmem ki.
Bilmiyorum.
Hiçbir fikrim yok.
Allah seni inandırsın
aramızda, gizli.
between you and me, I think he's rather stupid: Söz aramızda, bence o aptalın biridir.
şaşkınlık
vb ifadesi Noun
vay canına Verb
şu işe bak Noun
Şu işe bak! Sentence
Vay canına! Sentence
radyo yayın programı
inşaat programı
program değişikliği
benimle gel
kapsamlı program
inşaat programı
(reklamcılık) ortak program
Ben yokum.
Beni sayma.
Aman Allahım! Allah Allah! Vah vah! Aman deme (Allahaşkına)! Yarabbi! Sahi mi!
“Mr. S is ill again.”
“dear me! I'm sorry to hear that.”
Çılgın Hırsız Proper Name, Cinema
kalkınma programı
bu söz benim için de geçerlili mi ?
Yanlış anlama.
yalancı çıkarma !
Üstüme gelme.
Benimle oynama.
program yapmak Verb
seçim programı
acil yardım programı
bir program geliştirmek Verb
pardon
merakımı mazur görün ama ...
yöneticileri geliştirme programı
neme lâzım, ne haddime, asla, kat'iyen, Allah esirgesin, bana göre değil, ben yapamam.
Far be it from
me to call him thief: Ona hırsız demek benim ne haddime!
Bana uyar.
Bana uyar.
Cuma günü müsaitim.
Cuma bana uyar.
taraf ımdan
Yaklaşma bana!
Uzak dur benden!
Yok artık!
Hadi canım!
Yapma Allah aşkına! Sentence
bana telefon et
beni görmeyi kafa sına koymuş
beni öldürecek
kararı beni şahsen etkilemiyor
konut inşaat programı
hafızam beni yanıltmıyorsa Adverb
yanlış hatırlamıyorsam Adverb
yanılmıyorsam Adverb
hafızam beni yanıltmıyorsa
bana ait
Beni çıldırtıyor/ çileden çıkarıyor.
Bana öyle geliyor ki ...
Bana hitap ediyor. Sentence
bana öyle geliyor ki
… : bana öyle geliyor ki …
bana göre hava hoş
Benim için farketmez. Sentence
Benim için hepsi bir. Sentence
Bana farketmez. Sentence
Buna akıl erdiremem/aklım ermez.
hanımlar saati
yasama programı
Birşey soracağım, ...
beni rahat bırak
Bir bakayım.
arz edeyim
Sözümü bitireyim.
dur bir dokunayım
Haber verirsin.
Haberim olsun.
sizi tutmayalım
Beni seviyorsan dostlarımı da seversin.
üretim programı
me
beni, bana.
He saw me: O beni gördü.
Give me the book: Kitabı bana ver.
He brought me
flowers: Bana çiçek getirdi.
Pronoun
me
(edattan/fiilden sonra) ben.
without me: bensiz, ben olmaksızın.
It's me: Ben'im.
That's
me on the left of the photograph: Fotoğrafın solundaki ben'im.
Pronoun
me
(bazen
my yerine kullanılır):
Did you hear about me getting promoted? Terfi ettiğimi duydun mu? Pronoun
ME
= Maine (posta kodu).
ilk amacın kişinin kendini tatmin etmesi olduğunu belirten medya sözcüğü
bencil kuşak
(Lat) benim fikrime göre
piyasada bulunan bir ürünün taklidi
Biraz komik olacak, ama ...
ilk deneyimler
dokunulmaz (kişi/şey).
basü badelmevtten sonra İsanın Mary Magdelene'e görünüşünü tasvir eden resim.
“dokunma! müdahale etme!” ihtarı.
Soğan bana dokunuyor.
denizaşırı (yabancı) ülkelere yapılan radyo yayın programı
pardon
parti programı
canlandırıcı içki ya da ilaç
ferahlık verici bir olay
affınızı rica ederim
politik program
üretim programı
program analizi
programın açıklanması
program tabanı (bir televizyon programının tahmini maliyeti
bütçe yapımında uzun vadeli hedeflerin dikkate alınması
bir ya da daha çok istasyonun yayınladığı bir radyo ya da televizyon programını alan kişiler ya da hane
halkları ya da nüfusun yüzdesi
Noun
program akışı
program yönetimi
olay sırasına veya bir sahne eserine göre düzenlenmiş müzik
rakip program (başka bir istasyondaki rakip bir radyo ya da televizyon programı
(radyo) program geçidi
program plancısı
televizyon prodüktörü
program prodüktörü
(US) radyo programı
hazır giysi
konfeksiyon giyim
yeniden silahlanma programı
önceden kaydedilmiş program
eğlence programı
reform programı
yardım programı
yanıbaşımda Adverb
burnumun dibinde Adverb
Deniz havası bana iyi geliyor.
bilmem, bilmiyorum, ne bileyim.
bilmiyorum
kimliğini ispat et
vallahi, billâhi, doğrusu bu, ister inan(ın) ister inanma(yın), şerefim hakkı için.
That's exactly
what happened, so help me.
I'll pay you, so help me: Vallahi borcumu ödeyeceğim.
Vallahi, Allah şahidim olsun, namus ve şerefim üzerine yemin ederim.
I swear to tell the truth, so help me God.
! (a) (yemin) Allah şahittir, (b) Allah yardımcım olsun!
İçimden bir ses diyor ki, ...
Doğru söyle.
buyur buyrun
bu benim için de geçerli
bu beni çok masrafa sokacak
geçen sefer verdiğinizden
habersiz yapılan sınavda çuvalladım.
bu bana büyük zevk veriyor
Aramızda kalacak.
Buna akıl erdiremem/aklım ermez.
bana.
from me: benden.
iki beden büyük
bilgim dışında Adverb
benden habersiz Adverb
canım ne zaman isterse, aklıma estiği zaman.
neden ille ben
sözlerle tarif edemem
sözlerle tarif edemem
ne diyeceğimi bilemiyorum
dilim tutuldu
kelimeler kifayetsiz kalıyor
söyleyecek söz bulamıyorum
çalışma programı
bunu yutmam
Ben faka basmam! Yağma yok!
You won't catch me doing that again: Bir daha mı, tövbeler tövbesi!
(Vallahi) bunu bilmiyorum.
gene de beni uyarman gerekirdi
Sen benim için yoksun artık!
Bittin sen.
Öldün sen.
long dash Information Technology

me
M harfinin adı
me
Koyun ve ... çıkardığı ses
me
bk. –ma
me
bk. –ma–