hurdalaşmak, eskimek, işe yaramamak, değerini yitirmek.
kuru gürültü, saman alevi, sonuç vermeyen/kısa süren gayret/teşebbüs, sonuçsuz hamle.
(a) damla kabı: damlayan su veya yağın toplandığı kap, (b) dripping pan
sızıntı tavası, kızartılan etten sızan yağın toplandığı tava.
sızıntı tavası, kızartılan etten sızan yağın toplandığı tava.
(a) saman alevi: sonuçsuz kalan âni gayret, gösterişli bir şekilde başlayıp neticesiz kalan girişim,
(b) iddia ve gösterişle ortaya atılıp sonunu getiremeyen/başarısızlığa uğrayan kimse, (c) barutun patlamadan yanması.
kızartma tavası
Noun, Food-Kitchen
yağ deposu: otomobillerde motor yağı deposu.
Noun
içi borulu pasta tenceresi.
yatak ısıtıcı: içine sıcak su veya yanan kömür konarak yatağı ısıtmakta kullanılan kapalı kap.
Noun
“tüm, bütün, evrensel, hep, tam, her, birlik, beraberlik” anlamları katar. En ziyade bir grubun bütün
dallarının birleşmesi anlamında kullanılır: Pan-American, Pan-Asian, Pan-Islamic gibi. Bazen aradaki - işareti kaldırılıp bitişik yazılır.
Prefix
(baharatlı) et suyu.
Noun
(belirli bir) sonuca/başarıya ulaşmak, sonuç/netice vermek, başarmak, muvaffak olmak.
It didn't pan out as we expected: Umduğumuz gibi çıkmadı.
His new job is paning out well for him.
başarıya/iyi sonuca ulaşmak, başarmak, başarı ile/muvaffakiyetle sonuçlanmak.
The signs revealed that the experiment wasn't panning out.
Verb
yeni bir din gibi gelişmek
Verb
toprağı yıkayarak altın çıkarmak
Verb
pan çekim (sinema filmi ve televizyon kamerasının bir sahneyi panoramik çekimi
Turancılık, bütün Türklerin kültürel ve siyasal olarak birleşmesi ilkesi.
Noun
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak, bir tehlikeden kurtulup daha fenasına yakalanmak.
yağmurdan kaçayım derken doluya tutulmak
Verb
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
Verb
umduğu gibi çıkmamak
Verb
bir beladan daha kötü bir belaya.
jump out of the frying pan into the fire: bir beladan kurtulayım
derken daha kötüsüne çatmak, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak.
vb devam ettiği kahve ve lokantaların bulunduğu mahalle
popüler müzik yayıncılarının