anlaşmak

Turkish-English Translation

  1. sort
  2. mix
  3. bargain
  4. Verb to accord
  5. Verb to ally
  6. Verb to conspire
  7. Verb to cotton
  8. Verb to play along with
  9. Verb to call it quits
  10. Verb to roll up like a hedgehog
  11. Verb to stipulate
  12. Verb to warm wise
  13. Verb to understand each other
  14. Verb to come to an understanding
  15. Verb to agree
  16. Verb to click
  17. Verb to reach an agreement
  18. Verb to see eye to eye
  19. fit in
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

alacaklılarıyla anlaşmak
to settle with one's creditors Verb
alacaklılarıyla anlaşmak
to come to terms with one's creditors Verb
alacaklılarıyla anlaşmak
to arrange with one's creditors Verb
alacaklılarıyla anlaşmak
to compound with one's creditors Verb
alacaklılarla anlaşmak
to arrange with creditors Verb
bazı koşullar üzerinde anlaşmak
to settle certain conditions Verb
bazı şartlarla anlaşmak
to agree upon certain conditions Verb
bir fiyat üzerinde anlaşmak
to go into a fas Verb
bir fiyat üzerinde anlaşmak
to arrive at a price Verb
bir fiyat üzerinde anlaşmak
to agree about upon a price Verb
bir fiyat üzerinde anlaşmak
to settle on a price Verb
bir fiyatta anlaşmak
to agree a price Verb
bir gün üzerinde anlaşmak
to agree upon a day Verb
bir konuda biriyle anlaşmak
to agree with sb Verb
bir konuda biriyle anlaşmak
to agree concerning sth Verb
bir konuda biriyle anlaşmak
to agree upon sth Verb
bir ödeme tarihi üzerinde anlaşmak
to agree on a date for payment Verb
bir prim üzerinde anlaşmak
to arrange a premium Verb
bir stratejide anlaşmak
to agree a strategy Verb
bir suçluyla anlaşmak
to compound a felony Verb
bir tarih üzerinde anlaşmak
to agree on a date Verb
bir uzlaşma (konkordato) şartları üzerinde anlaşmak
to come to terms of a composition Verb
birini yıkıma sürmek için aleyhinde gizlice anlaşmak
to conspire to ruin sb Verb
biriyle anlaşmak
to fix things up with sb Verb
biriyle anlaşmak
to make a deal with sb Verb
biriyle anlaşmak
to close with sb Verb
biriyle anlaşmak
to come to an agreement with sb Verb
biriyle bir konuda anlaşmak
to agree with someone on something Verb
biriyle iyi anlaşmak
to get in with sb Verb
biriyle iyi anlaşmak
to be well in with sb Verb
borç konusunda anlaşmak
to compound Verb
çok iyi anlaşmak
to get on like a house on fire Verb
davacı ile anlaşmak
to stipulate with the plaintiff Verb
dostça anlaşmak
to make an amicable arrangement Verb
fikir ayrılığında anlaşmak
to agree to differ Verb
fikir ayrılığında anlaşmak
to agree to disagree Verb
fiyat hakkında anlaşmak
to settle a price Verb
iş yapmak için şartlar üzerinde anlaşmak
to make a deal (with) Verb
kalite üzerinde anlaşmak
to quality conformance Verb
karşı tarafla anlaşmak
to prevaricate Verb
kısmi ödeme üzerinde anlaşmak
to take in part payment Verb
ödeme tarihi üzerinde anlaşmak
to agree on a date for payment Verb
ödül için anlaşmak
to stipulate for a reward Verb
önemli noktalarda anlaşmak
to be in substantial agreement Verb
ortak bir etkinlik konusunda başkalarıyla anlaşmak
to fall in with an arrangement Verb
prim üzerinde anlaşmak
to arrange a premium Verb
tazminat konusunda anlaşmak
to accept compensation Verb
tazminat miktarı üzerinde anlaşmak
to settle the amount of compensation Verb
temel konularda genelde anlaşmak
to reach a general agreement on fundamentals Verb
yoksul birine para ile bakmak için anlaşmak
to farm Verb
zımnen anlaşmak
to stipulate tacitly Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Birbirinin maksadını anlamak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.