prayer

  1. Noun, Religion-Faith namaz
  2. Noun dua, niyaz, yakarı.
  3. Noun dua etme, niyaz etme, yakarma.
  4. Noun ibadet, namaz.
  5. Noun dua edilen şey.
  6. Noun rica, temenni, istirham, yalvarış.
  7. Noun dilekçe, istida.
  8. Noun duacı, dua/niyaz eden/yalvaran/istirham eden kimse, ibadet eden/namaz kılan kimse.
bayram namazı Noun, Religion-Faith
namaz kılmak Verb, Religion-Faith
tespih Noun, Religion-Faith
tesbih Noun, Religion-Faith
gıyabi cenaze namazı Noun, Religion-Faith
kendi reşit oluncaya kadar davanın ertelenmesine ait talebi
bir gayrimenkul davasında taraf olan küçüğün
Anglikan Kilisesi dua kitabı
common prayer ile ayni anlama gelir. Dua Kitabı.
akşam ezanı Noun, Religion-Faith
ezan Noun, Religion-Faith
topluca okunacak dua. Noun

Book of Common Prayer ile ayni anlama gelir. Dua Kitabı. Noun
can-ı gönülden dua
akşam ezanı Noun, Religion-Faith
evensong.
evensong ile ayni anlama gelir. (Anglikan kilisesin de) akşam duası.
Cuma namazı Noun, Religion-Faith
cenaze namazı Noun, Religion-Faith
ezan okumak Verb, Religion-Faith
zırnık şansı olmamak Verb
(a) başkaları için dua etmek, (b) toplum huzurunda yüksek sesle dua okumak.
matin (2).
matin ile ayni anlama gelir. (Anglikan kilisesinde) sabah âyini/ibadeti.
ezan Noun, Religion-Faith
yatsı namazı Noun, Religion-Faith
dua etmek Verb, Religion-Faith
akşam ezanı Noun, Religion-Faith
tespih Noun, Religion-Faith
tespih.
(a) dua kitabı, (b) Book of Common Prayer.
yağmur duası
imam Noun, Religion-Faith
(a) dua toplantısı/meclisi, (b)
prayer service ile ayni anlama gelir. bazı Protestan kiliselerinde
hafta ortasında dua için toplanma.
dava talebi
seccade, namaz seccadesi.
seccade Noun, Textile Industry
seccade Noun, Religion-Faith
namaz bezi, Musevilerin dua ederken kullandıkları atkı.
(Tibet Budistlerinde) dua silindiri: dua yazılı kâğıtların sarıldığı döner silindir.
akşam ezanı Noun, Religion-Faith
yağmur duası
akşam ezanı Noun, Religion-Faith
İsa'nın öğrettiği dua:
Our Father diye başlar. Noun