as of

  1. -den/-dan itibaren.
    As of April 30th, we will be on daylight saving time: 30 Nisandan itibaren
    yaz saatine geçeceğiz.
    as of today/tomorrow/mext month: bugünden/yarından/gelecek aydan itibaren.
    as of right: kanunen.
    All that money is yours as of right: Kanunen bu para sizindir/senindir.
bundan böyle Adverb
şu an itibarıyla Adverb
eskisi gibi
bir hak olarak Adverb
kanunen hakkı olma
mahkemeden izin almadan taraflardan birinin dava dilekçesinde isteyerek yaptığı değişiklik
otomatik olarak karşılamak Verb
otomatik olarak karşılaşmak
doğal üye Noun
renk vermemek Verb
Ev içi çalışan personelin işverenleri olarak hanehalklarının faaliyetleri (NACE kodu: 97) Noun, Trades-Professions
Ev içi çalışan personelin işverenleri olarak hanehalklarının faaliyetleri (NACE kodu: 97.0) Noun, Trades-Professions
Ev içi çalışan personelin işverenleri olarak hanehalklarının faaliyetleri (NACE kodu: 97.00) Noun, Trades-Professions
Hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri; hanehalkları tarafından kendi kullanımlarına yönelik
olarak ayrım yapılmamış mal ve üretim faaliyetleri (NACE kodu: T)
Noun, Trades-Professions
... sayılı Kanunun ... sayılı Kanunla değişik ...'inci maddesi Noun, Law
sonuç olarak, netice itibarıyla, bu sebeple, sebebiyle, -den ötürü, … yüzünden.
saygımın belirtisi olarak
kolaylık olsun diye
kolaylık olması açısından
doğal/tabiî olarak, kendiliğinden.
hakikaten, filhakika, aslında, aslını ararsan, işin doğrusu, daha doğrusu, nitekim.
Officially he
is in charge, but in fact his secretary does all the work. He doesn't mind, in fact, he's very pleased.
I finished it yesterday, as a matter of fact: Aslında/daha doğrusu onu dün bitirdim.
aslında, işin doğrusu, gerçekte(n), hakikatte, hakikaten, zaten, filhakika.
formalite gereği
formalite icabı
biçim gereği
...'in doğal bir sonucu olarak Adverb
... sonucunda, neticesinde
bir teşekkür nişanesi olarak
belirtisi/kanıtı/delili olarak.
bir örneği
'nın delili olarak
....'nın delili olarak
terzi elinden yeni çıkmış gibi.
… için (halinde) olduğu gibi.
... çerçevesinde Adverb
... kapsamında Adverb
... çalışmaları kapsamında Adverb
fahri hemşeriliğe seçilmek Verb
dostlarını seçerken titiz davranmak Verb
kulübe üye olmak Verb
birini dernek üyesi olarak kaydetmek Verb
milletvekili sıfat ıyla kovuşturulmadan muaf tutulmasını istedi
...'in de etkisiyle Adverb
kanun yararına bozma Noun, Law
aynen ...'de olduğu gibi Adverb
tıpkı ...'de olduğu gibi Adverb
bir şahsın karakteri konusunda yanılma
net faiz gelirinin yüzdesi olarak faaliyet kârı Noun, Accounting
eksi borçlar için ayrılan yedek akçe
menkul kıymetler kâr ve zararından önce net işletme geliri
bunun toplam faiz gelirine bölünmesi
yeni bir din gibi gelişmek Verb
(US) başka bir marka mal gibi yutturmak Verb
(US) kendi mallarını başka markalı mal diye yutturmak Verb
Bir bütün olarak topluma hizmetlerin sağlanması (NACE kodu: 84.2) Noun, Trades-Professions
bir mirasçının vasiyeti tenfiz memurluğundan vazgeçmek Verb
(ticari) değeri olmayan örnek olarak göndermek Verb
31 Aralık itibariyle hesap durumu
Amasyanın bardağı, biri olmazsa bir daha. Adjective
birini aday olarak düşünmek Verb
birini aday olarak düşünmek Verb
birinin birşey olduğunu düşünmek Verb
birini birşey olarak görmek Verb
iki dirhem bir çekirdek olmak.
birini halkın dostuymuş gibi göstermek Verb
yas tuttuğunu göstermek için siyahlar giymek Verb