holiday

English-Turkish Translation

  1. tatil.
    legal holiday: resmî tatil günü.
    Sunday is a holiday in many countries.
  2. bayram/yortu günü.
    Roman holiday: katılanların zararına olan eğlence.
  3. izin.
    be on (one's) holiday: izinli/tatilde olmak.
    take a month's holiday in summer: Yazın
    bir aylık izin almak.
    My secretary is away on holiday this week.

  4. holidays
    : (bkz: vacation ).
  5. bayram+, sevinçli, şen, neşeli.
    a holiday mood.
  6. bayramlık, bayrama mahsus.
    holiday attire.
  7. tatile/izne çıkmak, izin almak, iznini kullanmak, bayram etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be on one's holiday
izin zni ne çıkmış olmak Verb
be on one's holiday
tatilde olmak Verb
curtail one's holiday
izninini ortada kesmek Verb
curtail one's holiday
iznini ortada kesmek Verb
curtailment of one's holiday
iznini kısa kesme
enjoy every minute of one's holiday
izninin her dakikasının zevkine varmak Verb
enjoy one's holiday
tatilini iyi geçirmek Verb
extension of one's holiday
iznini uzatma
get down to one's work after the holiday
izinden sonra yeniden işe dönmek Verb
go for one's (on) holiday
izin zni ne gitmek Verb
go for one's (on) holiday
izne gitmek Verb
Holiday and other short-stay accommodation (NACE code: I55.2)
Tatil ve diğer kısa süreli konaklama yerleri (NACE kodu: 55.2) Noun, Trades-Professions
Holiday and other short-stay accommodation (NACE code: I55.2.0)
Tatil ve diğer kısa süreli konaklama yerleri (NACE kodu: 55.20) Noun, Trades-Professions
miss one's holiday
iznini berbat etmek Verb
take one's holiday
izne çıkmak Verb
a fortnight's holiday
on beş günlük izin
a month's holiday
bir aylık izin
adjourn over the holiday
bayramın sonuna kadar ertelemek Verb
allow two weeks holiday
iki haftalık izin vermek Verb
allow two weeks holiday
iki haftalık izin zni vermek Verb
appreciate a holiday
iznin tadına varmak Verb
attire in holiday
bayram kıyafeti
average length of holiday
ortalama tatil süresi
bank holiday
(a) banka tatili: Cumartesi ve Pazar dışında bankaların resmen kapalı oldukları gün, (b) (malî kriz vb.
esnasında) bankaların hükümet emriyle kapatıldıkları gün.
be away on holiday
izne çıkmış olmak Verb
busman's holiday
tatilini hayatını kazanmak için yaptığı işi yaparak geçiren kişi
camping holiday
tatili kamp yaparak geçirme
celebrate a holiday
bayram yapmak Verb
contract for holiday
izin sözleşmesi
d- weeks holiday
üç haftalık tatil
decide against a holiday
izin yapmaktan vazgeçmek Verb
exchange greetings on the occasion of a religious holiday
bayramlaşmak Verb
extend a holiday
bir izni uzatmak Verb
fall on a holiday
tatil gününe denk gelmek Verb
foreign holiday
memleket dışında tatil
fortnight's holiday
iki haftalık izin
general holiday
umumi izin
general holiday
bayram
general holiday
resmi tatil
get a replacement while one is away on holiday
tatildeyken yerine geçecek birini bulmak Verb
give someone a holiday
birine izin zni vermek Verb
give someone a holiday
birine izin vermek Verb
half holiday
öğleden sonraki tatil
have a holiday
izin zni yapmak Verb
have a holiday
izin yapmak Verb
High Holiday
Musevilerin iki önemli dinî bayram (
Rosh Hashanah ve
Yom Kippur) dönemi. Noun
ideal weather for a holiday
izne çıkmak için mükemmel hava
imperial Holiday
İngilterede kraliçenin doğum günü vb. gibi tatil günü.
judicial holiday
adli tatil
lay down plans for a holiday
izin için plan yapmak Verb
legal holiday
resmî tatil.
make holiday
izin yapmak Verb
national holiday
millî bayram. Noun
national holiday
Federal hükümetçe ilân edilen resmî tatil günü. Noun
nationalize a holiday
bir bayramı ulusal bayram yapmak Verb
observe a holiday
tebcil etmek Verb
official holiday
yasal tatil günü
official holiday
resmi tatil
on holiday
izinde
on holiday
tatilde
package holiday
toplu gezi yolculuğu
paid holiday
(Br) ücretli izin
proclaim a public holiday
resmi tatil ilan etmek Verb
public holiday
resmi tatil
put in for three days holiday
üç günlük izin istemek Verb
reckon the cost of a holiday
bir tatilin kaça çıkacağını hesaplamak Verb
recognized holiday
resmi tatil
religious holiday
dini bayram
religious holiday
bayram tatili
request for a holiday
(Br) izin talebi
request for holiday
izin talebi
Roman holiday
vahşi ve hunhar gösterilerle dolu şenlik.
Roman Holiday
Roma Tatili Proper Name, Cinema
run a holiday
tatil yolculuğu yapmak Verb
run to a holiday
bir geziye katılmak Verb
save money for a holiday
tatil için para biriktirmek Verb
save up money for a holiday
tatil için para biriktirmek Verb
school holiday
okul tatilleri Noun
scrape together a few dollar for the holiday
tatil için birkaç kuruş bir araya getirmek Verb
seaside holiday
deniz kıyısında tatil
short holiday
kısa tatil
short holiday
kısa izin
stagger the holiday
iznini bölmek Verb
stagger the holiday
izninini bölmek Verb
statutory holiday
resmi tatil
stock- exchange holiday
(Br) borsa tatil günü
stock-exchange holiday
borsa tatil günü
summer holiday
(Br) yaz tatili
summer holiday
yaz tatili
take a holiday
izin almak Verb
take a holiday
tatile çıkmak Verb
tax holiday
vergi vadesinin tatile rastlaması
the day before a religious holiday
arife günü
three weeks holiday
üç haftalık tatil
tomorrow is a holiday
yarın bayram
treat oneself to a good weekend holiday
kendine güzel bir hafta sonu tatilini uygun görmek Verb
valium holiday
menkul kıymetler ya da herhangi bir ticari piyasada alışveriş yapılmayan gün
valium holiday
piyasa tatili
vivid recollections of a holiday
bir tatilden canlı anılar Noun
vivid recollections of a holiday
tatilden canlı anılar Noun
wangle an extra week's holiday
ilaveten bir hafta sonu tatili koparmak Verb
want a holiday
tatil yapmak Verb
want a holiday
tatil yapmak istemek Verb
holiday accommodation
tatilde kalma yeri
holiday accommodation
tatil de kalma yeri
holiday address
izindeyken adres
holiday adress
izin zni deyken adres
holiday adventure
tatil izni
holiday allowance
tatil tezminatı
holiday bonus
tatil ikramiyesi
holiday booking
tatil rezervasyonu
holiday budget
tatil bütçesi
holiday camp
dinlenmek kampı
holiday camp
tatil kampı
holiday camp village
tatil köyü tatil
holiday chalet
tatil köyevi
holiday crowds
bayram kalabalığı
holiday cruise
tatil gezisi
holiday expense
tatil masrafı
holiday ghetto
turistleri yerel kültürden tecrit etmek amacıyla tasarlanmış tatil alanı
holiday gift
bayram hediyesi
holiday ground
bayram yeri
holiday guide
tatil rehberi
holiday home
tatil evi
holiday information service
tatil danışma servisi
holiday insurance
tatil sigortası Noun
holiday land
tatil geçirme yeri
holiday layoffs
bayram izinleri Noun
holiday maker
tatil için deniz kenarına vb yerlere giden kişiler
holiday makers
tatile çıkanlar Noun
holiday mood
bayram havası Noun
holiday paradise
tatil cenneti
holiday pay
izin ücreti
holiday pay
bayram maaşı
holiday period
tatil süresi
holiday period
tatil dönemi
holiday politician
koltuk politikacısı
holiday post
bayramda yapılan iş
holiday poster
tatil posteri
holiday reading
tatilde okunan kitap
holiday reading
tatil de okunan kitap , dergi , vb
holiday reading
dergi vb
holiday region
tatil geçirme bölgesi
holiday remuneration
bayram zammı
holiday replacement
(Br) birinin izninde ona vekalet etme
holiday replacement
birinin izin zni inden ona vekâlet etme
holiday residence
tatil geçirilen köşk
holiday resort
sayfiye yeri
holiday rush
tatil izdihamı
holiday saving plan
tatil için para biriktirme planı
holiday schedule
tatil programı
holiday school
tatil sırasında açılan kurs
holiday season
tatil mevsimi
holiday shutdown
tatil için kapalı olma
holiday shutdown
tatil münasebetiyle kapanma
holiday specials
özel bayram tarifesi
holiday spot
tatil yeri
holiday stay
tatil de kalınan yer
holiday stay
tatilde kalınan yer
holiday tariff
(havayolu) tatil tarifesi
holiday task
tatil ödevi
holiday time
tatil zamanı
holiday tour
tatil turu
holiday trade
tatil ticareti
holiday traffic
tatil trafiği
holiday travel
tatil yolculuğu
holiday travel
tatil gezisi
holiday village
tatil köyü Noun, Tourism
holiday work
tatil çalışması
(airlines) holiday tariff
tatil tarifesi
accrued holiday pay
birikmiş izin zni ücretleri Noun
accrued holiday pay
birikmiş izin ücretleri Noun
basic holiday allowance
izin yardımı matrahı
crowded holiday resort
kalabalık sayfiye yeri
go on holiday through a travel agency
bir seyahat acentesinin düzenlediği geziye çıkmak Verb
in holiday attire
bayram kıyafeti
money-saving holiday package
tasarruflu götürü yolculuk
paid holiday scheme
ücretli izin
put it on during holiday season
tatil diye daha yüksek fiyat istemek Verb
stock up for holiday trade
turist mevsimi için mal stoku yapmak Verb
stock up for the holiday trade
turist mevsimi için mal stoku yapmak Verb
take a month's holiday in summer
yazın bir ay izin almak Verb
take a month's holiday in summer
yazın bir ay izin zni almak Verb
talk someone into having a holiday in italy
birini İtalya'da tatili geçirmesine ikna etmek Verb
time-share holiday contract
devre mülk tatil sözleşmesi
English-Turkish phrases from Zargan's own database