take off

English-Turkish Translation

  1. (a) alıp götürmek, (b) öldürmek, (c) indirmek, (d) (elbise) çıkarmak, (e)
    k.d. taklidini yapmak,
    (f) (uçak) kalkmak, havalanmak, uçmak.
  2. (a) çıkarmak.
    to take off one's clothes: soyunmak. (b) görevden almak.
    He was taken off the
    night shift.
    take oneself off: çekilmek, savuşmak. (c) çıkarmak, düşmek, indirmek, tenzil etmek.
    take ten percent off the price: fiyattan %10 indirmek. (d) ölümüne sebep olmak, (e)
    k.d. taklit/alay etmek, alaya almak, hicvetmek.
    He was taking you off: Seninle alay ediyordu. (f) (uçak) havalanmak, uçmak, (g)
    ABD- k.d. kalkmak, gitmek.
    take yourself off! Git başımdan! Defol!
    I'll take tomorrow off: Yarın çalışmayacağım. (h) kaçırmak. (i) kopya etmek, kopyasını çıkarmak.
    take someone's attention off something: birinin dikkatini bir şeyden çelmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

take off one's clothes
soyunmak Verb
take-off weight
kalkış ağırlığı Noun, Aviation
(airplane) to take off
havalanmak Verb
(garment) to take off
çıkarmak Verb
(plane) to take off
kalkışa geçmek Verb
ready to take off
(uçak) kalkmaya hazır
takeoff
(uçak) havalanma, kalkış. Noun
takeoff
kalkış/hareket/başlangıç/sıçrama noktası. Noun
takeoff
kendi kendine yeterli hızlı kalkınmanın başlangıcı. Noun
takeoff
alay (etme), taklit, tehzil. Noun
to take off
palamarı koparmak (argo) Verb
take off an embargo
ambargo yu kaldırmak Verb
take off an embargo
ambargoyu kaldırmak Verb
take off distance
havalanma mesafesi
take off oen's hat to
saygı ile eğilmek, övmek, methetmek, (birinin) üstünlüğünü itiraf etmek, takdir ve hayranlığını ifade
etmek.
I take off my hat to his courage. I take my hat off to him for his new discovery.
take off sb's clothes
birinin giysilerini soymak Verb
take off the gloves
merhametsizce davranmak, gözünün yaşına bakmamak.
take off the market
piyasadan çekmek Verb, Medicine
take off the quarantine
karantinayı kaldırmak Verb
take off the receiver
telefon ahizesini kaldırmak Verb
take off the road
trafikten çıkmak Verb
take off the seal
mührünü açmak Verb
take off the whip
(Br) parti grubu tarafından alınan karar üzerine milletvekillerinin aynı oyu kullanması zorunluğunu kaldırmak Verb
take off to jail
götürmek Verb
take off to prison
hapishaneye sevketmek Verb
take off to prison
hapishaneye götürmek Verb
take off up position
kalkış pozisyonu
take off up run
kalkış pisti
assisted take off takeoff
yardımla kalkış
catapult take off takeoff
katapult ile kalkış
wait for take off takeoff
kalkış için beklemek Verb
arrange to take a day off
bir günlük izin almaya çalışmak Verb
arrange to take two days off
iki gün izin ayarlamak Verb
lift/take/blow the lid off
(rezaleti/skandalı/yolsuz işleri) açıklamak, açığa vurmak, gözönüne sermek,
k.d. kirli çamaşırları
ortaya dökmek.
The newspaper articles took (or blew) the lid off his illegal activities: Gazeteler onun yaptığı yolsuzlukları açıkladılar.
never take one's eyes off
gözlerini ayırmamak Verb
take 3 % off the price
fiyattan % 3 indirmek Verb
take a company off the books
şirketi sicilden silmek Verb
take a d off
bir günlük izin almak Verb
take a day off
bir günlük izin almak Verb
take a day off
bir gün lük izin almak Verb
take a matter off sb's hands
bir işi birinin elinden almak Verb
take a name off a list
bir ismi listeden çıkartmak Verb
take a name off a list
bir ismi listeden çıkarmak Verb
take a name off the books
bir adı üye listesinden silmek Verb
take a week off
bir hafta izin almak Verb
take an afternoon off
öğleden sonra izin almak Verb
take one's hat off to (someone)
saygı ile eğilmek, övmek, methetmek, (birinin) üstünlüğünü itiraf etmek, takdir ve hayranlığını ifade
etmek.
I take off my hat to his courage. I take my hat off to him for his new discovery.
take one's hat off to sb
birinin üstünlüğünü itiraf etmek Verb
take one's mind off
düşüncelerini (hoş olmayan bir şeyden) uzaklaştırmak, aklından çıkartmak, unutmak.
take sb's mind off sth
birinin dikkatini bir şeyden öteye çekmek Verb
take so much off a price
bir fiyattan falan miktar indirmek Verb
take someone's mind off his troubles
dertlerini unutturmak.
take something off
bir şeyi çıkarmak Verb
take something off
birşeyi çıkarmak Verb
take something off the ration
bir şeyi karneden kaldırmak Verb
take the duty off goods
mallardan gümrük vergisini kaldırmak Verb
take the edge off
körletmek, keskinliğini gidermek, hafifletmek, şiddetini/zevkini azaltmak, iştahını kapamak, (açlık vb.) gidermek.
take the gilt off the gingerbread
bir şeyi en çekici niteliğinden yoksun bırakmak.
take the gloss off
(a) matlaştırmak, cilâsını/parlaklığını gidermek, (b) ilginçliğini gidermek, çekiciliğini/cazibesini kaybettirmek.
take the gloves off
acımasızca davranmak Verb
take the shine off
değerini azaltmak Verb
take the top off
(bira) köpüğünü almak Verb
take time off
kendine izin vermek Verb
take-off
(uçak) havalanma, kalkış. Noun
take-off
kalkış/hareket/başlangıç/sıçrama noktası. Noun
take-off
kendi kendine yeterli hızlı kalkınmanın başlangıcı. Noun
take-off
alay (etme), taklit, tehzil. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database