gentle

  1. Adjective kibar, nazik.
    a gentle disposition. A very gentle person who never loses her temper.
  2. Adjective ılımlı, mutedil.
    gentle heat.
    to use gentle methods: ılımlı/mutedil davranmak, tatlılıkla işi halletmek.
  3. Adjective yavaş, hafif, tedricî.
    The car came to gentle stop: Araba yavaşça durdu.
    a gentle slope:
    hafif meyil.
    gentle exercice: hafif idman.
    I heard a gentle knock on the door.
  4. Adjective asil, soylu.
    of gentle birth: soylu, asil.
  5. Adjective sayın, saygıdeğer, muhterem, saygı/hürmet telkin eden.
    gentle reader.
  6. Adjective uysal, yumuşak huylu, yumuşak başlı, mülâyim, halim selim, uz.
    a gentle dog.
    to be gentle with
    one's hands: eli uz olmak.
    gentle as a lamb: kuzu gibi uysal.
  7. Adjective tatlı, yumuşak, lâtif.
    Try a little gentle persuasion: Tatlılıkla gönlünü etmeye çalış.
    a gentle
    sound: tatlı bir ses.
    the gentle(r) sex: cinsi lâtif.
  8. Adjective terbiyeli, ince, zarif.
  9. Adjective (bkz: armigerous ).
  10. Adjective asil, şövalye ruhlu.
  11. Transitive Verb uysallaştırmak, evcilleştirmek, yumuşak başlı/itaatli yapmak.
    The rider gentled his horse.
  12. Transitive Verb yumuşatmak, sakinleştirmek.
  13. Transitive Verb kibarlaştırmak, nazikleştirmek.
  14. Transitive Verb okşamak, okşayarak yola getirmek.
  15. Transitive Verb asilleştirmek, değer/paye vermek, şeref/itibar kazandırmak.
  16. Noun (bkz: maggot ).
  17. Noun asil kişi.
meltem: Beaufort ölçeğinde saatte 8-12 mil (13-19 km) hızla esen yel. Noun
saygıdeğer meslek
olta ile balık avlama. Noun
kunduracılık. Noun
kibar aile
tatlı paylama
cinsi lâtif, kadınlar. Noun
kuzulaşmak Verb
soylu aileden
kibar ve basit halk sınıfı
cins-i latif