big-time

English-Turkish Translation

  1. Adjective en üstün/başarılı, en yüksek, en yüce.
  2. Adjective son derece eğlenceli/hoş/lâtif.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

big-time operator
salon adamı
big time
en yüksek mevki/makam/rütbe/derece.
big time
eğlenceli/hoş vakit.
big time
günde 2 temsil veren başarılı oyun/vodvil. Theatre
English-Turkish phrases from Zargan's own database