Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
boon
Cozy
English-Turkish
English-Turkish Translation
Noun
nimet, lûtuf, iyilik.
Insulin has been a boon to diabetics.
to grant a boon
: iyilik yapmak,
lûtufta bulunmak.
This new machine is a great boon
: Bu yeni makine büyük bir nimettir.
Noun
(dokumacılıkta) ke tenin saman kısmı, keten dövülüp didildikten sonra kalan odunsu artık.
Noun
beklenen/istenen lûtuf/iyilik.
Adjective
şen, neşeli.
boon companion
: içki/eğlence arkadaşı, çok yakın dost/ahbap.
Adjective
(şiirde) şirin, canayakın, hoşsohbet, mültefit, merhametli, rahim, cömert, müşfik.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.