buz

Turkish-English Translation

  1. ice
  2. very cold
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

buzul buzu
inland ice
dip buzu
anchor ice
dip buzu
ground ice
kutup buzları
polar ice caps Noun, Geology
kutup buzları
polar caps Noun, Geology
kutuplardaki buz tabakaları
polar ice caps Noun, Geology
kutuplardaki buz tabakaları
polar caps Noun, Geology
mahmuz buzu
ice anchor
mahmuz buzu
anchor ice
gezgin buz
open ice
ince ve kaygan buz
glazed frost
şeffaf buz
clear ice
suni buz
artificial ice
tehlikeli buz
treacherous ice
üzerinde yürümesi tehlikeli buz
unsound ice
yapma buz
artificial ice
yolda cam gibi buz
black ice
yüzer buz
floating ice
buz adası
iceberg Noun
buz bağlamak
to freeze Verb
buz bağlamak
to freeze up Verb, Aviation
buz çözücü sıvı
deicer fluid
buz dağı
iceberg
buz denizi
polar sea
buz deposu
icehouse Noun
buz deresi
ice stream
Buz Devri
Ice Age Proper Name, Cinema
Buz Devri 2: Erime Başlıyor
Ice Age: The Meltdown Proper Name, Cinema
Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı
Ice Age: Dawn of the Dinosaurs Proper Name, Cinema
Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor
Ice Age: Continental Drift Proper Name, Cinema
Buz Devri: Dinozorların Şafağı
Ice Age: Dawn of the Dinosaurs Noun, Cinema
Buz Devri: Kıtalar Ayrılıyor
Ice Age: Continental Drift Noun, Cinema
buz devriyesi
ice patrol
buz dolabı
fridge Noun, Home
buz dolabı
refrigerator Noun, Home
buz fırtınası
ice storm Noun
buz gibi
glacial
buz gibi
frigid
buz gibi soğuk
stone cold
buz haline getirmek
to freeze Verb
buz hokeyi
ice hockey Noun, Sports
buz hokeyi topu
puck
buz ile çevrilmiş gemi
beset
buz ile mahsur kalmış olmak
to be locked in ice Verb
buz istisna klozu
ice exclusion clause
buz kaplaması
ice cap
buz kesilmek
freeze
buz kesilmiş
frozen
buz kılavuzu
ice pilot
buz kıran gemi
ice breaker
buz kırıcı
ice breaker
buz kırıcı
deicer
buz kitlesi
ice field
buz kovası
ice bucket Noun, Food-Kitchen
buz kütlesi
pack
buz makinası
ice machine Noun
buz makinesi
ice machine
buz pateni
ice skate Noun, Sports
buz pateni
ice-skating Noun, Sports
buz pateni alanı
ice rink
buz pateni alanı
rink
buz pateni çizmesi
ice skate
buz pateni pisti
ice-skating rink Noun, Sports
buz pateni sahası
ice-skating rink Noun, Sports
buz pateni yapmak
to ice skate Verb
buz revüsü
ice show
buz revüsü
ice pantomime
buz satıcısı
iceman
buz sisi
ice mist
buz suz liman
ice free port
buz tabakası
ice layer Noun
buz tabakası üzerinde derin yarılma
crevasse
buz tabakasıyla kaplı
frosty Adjective
buz tehlikesi klozu
ice clause
buz torbalı takke
ice cap
buz torbası
pack Noun
buz torbası
ice pack Noun
buz torbası
ice bag Noun, Medicine
buz tutmak
to frost Verb
buz tutmak
to ice over Verb
buz tutmak
to freeze Verb
buz tutmuş
frosty Adjective
buz tutmuş yol
ice road
buz tutmuş yol
frozen road
buz tutmuş yollar
frozen roads Noun
buz üstünde ihtiyatla yürümek
to tread cautiously on the ice Verb
buz üstünde yazı yazmak
to tell upon Verb
buz üzerinde yassı ve kaygan taşlarla oynanan bir tür oyun
curling
buz ve buğu giderici
defroster Noun, Transport
buz ve buğu giderici
defogger Noun, Transport
buz verme istasyonu
icing station
buz verme istasyonu
ice station
buz yapma
ice making
(gemi) etrafı buz ile çevrilmiş
icebound
bir araya getirilip kitle yapılmış buz parçaları
pack ice Noun
bir kıtayı örtecek kadar yaygın buz tabakası
ice sheet Noun
camdaki buz billurları
frostwork Noun
camdaki buz billurlarının şekilleri
frost pattern Noun
denizde yüzen buz kütlesi
ice field
hareketli buz kütlesi
open ice
içine buz koymak
to ice Verb
içine buz ve nane karıştırılarak yapılan alkollü içki
julep
içkiye katılan buz ve soda
set up
ince bir buz tabakası
thin crust of ice Noun
minik buz küpü
ice cube
su yüzündeki buz parçaları
sludge Noun
sürüklenen buz parçası
drift ice Noun
tuz buz olmak
to be smashed to smithereens Verb
üstü buz tutmuş
crusted over with ice
üstü buz tutmuş
frozen over
yüzer buz alanı
ice pack
yüzer durumda geniş buz tabakası
ice floe Noun
Kuzey Buz Denizi
Arctic Ocean Noun, Geography
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Soğuktan donarak ... gelmiş su
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

büz
Pis suyun akıtılmasına yarayan, çimentodan yapılmış ... boru, bir çeşit künk