cadde

Turkish-English Translation

  1. Noun street
  2. avenue
  3. highway
  4. thoroughfare
  5. highroad
  6. main road in a city
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Broadway Caddesi
broadway Noun
postane caddesi
post road Noun
turist caddesi
scenic road Noun
ana cadde
main route
ana cadde
high street
ana cadde
(Br) high street
ana cadde
main road
ana cadde
main thoroughfare
ana cadde
main street
ana cadde
(US) main street
asfalt cadde
asphalt covered street
dar cadde
narrow street
dükkânların bulunduğu cadde
shopping street
durmanın yasak olduğu cadde
clearway
geniş cadde
boulevard Noun
geniş cadde
wide road
gidiş gelişi olan cadde
two way street
gürültülü cadde
noisy street
inişli yokuşlu cadde
rough street
iş yerlerinin bulunduğu cadde
commercial street
işyerlerinin bulunduğu cadde
commercial street
iyi planlanmış cadde
well-laid-out street
kalabalık cadde
busy street
kaldırım taşı döşeli cadde
surface street
kısa cadde
short street
Londra'da başbakanın ikametgâhının bulunduğu cadde
downing street
meskûn cadde
residential street
New York kentinde reklam ajanslarının yoğunlaştığı cadde
Madison Avenue Noun
park yapılabilir cadde
unrestricted street
park yasağı olan cadde
restricted street
ticarethanelerin bulunduğu cadde
business street
ticarethanelerin yoğun olarak bulunduğu cadde
commercial street
trafiğe tek yönlü cadde
one-way street
trafiği tek yönlü cadde
one-way street
turistik cadde
tourist road
yalnız yayalara ayrılmış cadde
pedestrian street
yayalara ayrılmış cadde
pedestrian street
cadde boyunca gitmek
to peg the highway Verb
cadde temizleme makinesi
scavenger
cadde üzerinde
on the road
cadde üzerinde alkollü içki satma ruhsatı
off licence license-
cadde üzerinde alkollü içki satma ruhsatı
(Br) off licence
cadde üzerinde oturmak
to live on a busy street Verb
cadde üzerinde park etme
on-street parking
cadde üzerinde park etme olanağı
unilateral parking
cadde ve karayolları bakımı
maintenance of public roads and highways
cadde ve karayollarının bakımı
maintenance of public roads and highways
cadde veya ırmak kıyısındaki arazi sahibi
frontager
bir cadde boyunca gitmek
to go along a street Verb
işlek cadde üzerinde oturmak
to live on a busy street Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Geniş, uzun ... ana yol
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.