confinement

English-Turkish Translation

  1. Noun, Criminal Law hapis
  2. Noun kapatma, hapsetme, sınırlandırma, tahdit/tahsis etme, hasretme.
  3. Noun kapanma, kapanış, hastalanıp evde kalma.
  4. Noun mahpusluk.
  5. Noun loğusalık.
  6. Noun, Military göz hapsi, duruşmadan önceki tutukluluk.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

attend a confinement
bir doğumda yardım etmek Verb
be in confinement
hücre hapsinde olmak Verb
close confinement
ağır hapis
expenses of confinement
doğum masrafları Noun
grant confinement
doğum yardımı
long-term solitary confinement
uzun süreli tecrit hapsi Noun
place under confinement
hapsetmek Verb
separate confinement
hücre hapsi
separate confinement
tek başına hapis
solitary confinement
hücre hapsi.
solitary confinement
hücre hapsi Noun
solitary confinement
hücre hapsi cezası Noun
solitary confinement
tecrit Noun, Law
surveillance in close confinement
sıkı gözetim altında
confinement in an asylum
akıl hastanesine kapatılma
confinement on bread and water
katıksız hapis
confinement to barracks
karargâhta hapis
confinement to quarters
karargâhta hapis
confinement to the bed
yataklık
period of confinement after childbirth
loğusalık
solitary confinement with bread and water as food
katıksız hapis
English-Turkish phrases from Zargan's own database