court

  1. avlu.
  2. bina ortasında üstü camlı saha, iç bahçe.
  3. (3 tarafı evlerle çevrili) kısa sokak.
    He lived in Westbury court.
  4. oyun alanı/sahası, meydan.
    The ball is in your court: Sıra sizde/sende.
  5. (tenis) kort.
    Are the players on the court yet?
  6. saray, hükümdar sarayı.
    British court is in London.
    court fool: saray soytarısı.
  7. hükümdarın maiyeti.
  8. (kral tarafından) kabul resmi.
  9. (hükümdara) biat, hulûs, arzı ubudiyet, sadakat yemini.
  10. kur, yaltaklanma, dalkavukluk.
    make/pay the court to: -e kur yapmak.
    Jean's so pretty that
    many men pay court to her.
  11. Law (a) mahkeme, yargıevi, (b) mahkeme heyeti/üyeleri, (c) duruşma, muhakeme, oturum.
    the Law Court =
    the court of Law: Mahkeme.
    the Law courts: Adliye Sarayı.
    Criminal/Crown court: Ağır Ceza Mahkemesi.
    court of First Instance = Lower court: Asliye Mahkemesi.
    Magistrates'/police court: Sulh Mahkemesi.
    in open court: açık duruşmada, alenî mahkemede.
  12. kardeşlik cemiyeti şubesi.
  13. yaltaklanmak, yüzüne gülmek, dalkavukluk yapmak.
    He's courting his rich old aunt in the hope that
    he'll get her money when she dies.
  14. hulûs çakmak, kur yapmak, ilgi çekmeye çalışmak.
    go courting: kur yapmak.
    John courted Mary
    for years before she agreed to mary him.
  15. takdir/sevgi/alkış vb. kazanmaya çalışmak.
    The teacher tried to court popularity by giving his people very little work.
  16. aramak, istemek, zorla davet/teşvik etmek.
  17. yol açmak, sebebiyet vermek.
    to court danger/defeat/disaster: tehlike peşinde koşmak, belasını
    aramak.
    to court disaster by reckless driving.
mahkemede hazır bulunma Noun, Law
Ağır Ceza Mahkemesi Noun, Law
mezalim mahkemeleri Noun, Law
yetki sözleşmesi Noun, Contract Law
yetki şartı Noun, Contract Law
hukuk hakimi, hukuk mahkemesi hakimi Noun, Law
divan-ı harp Noun, Military
mahkeme tutanakları Noun, Law
adliye sarayı Noun, Law
sıkıyönetim mahkemesi Noun, Law
ceza hakimi, ceza mahkemesi hakimi Noun, Law
istinaf mahkemesi Noun, Law
istinaf mahkemesi Noun, Law
istinaf mahkemesi Noun, Law
bağımsız ve tarafsız mahkeme Noun, Law
asliye hâkimi Noun, Law
halk mahkemesi Noun, Politics-Intl. Relations
Elektronik Mahkeme Belgeleri Erişim Sistemi . ABD mahkemelerinin belgelerine online erişim sağlayan UYAP benzeri sistem. Noun, Law
mahkemeye hakaret ettiği için özür dilemek Verb, Law
mahkeme içtüzüğü Noun, Law
şeriat mahkemesi Noun, Religion-Faith
idari mahkeme
denizcilikle ilgili hukuk ve ceza davalarına bakan mahkeme
(Br) gezici mahkeme (vaktiyle mahkemeler kralın peşinde gittiğinden , sürekli yer değiştirilirdi
yüksek yargı organı Noun, Law
temyiz mahkemesi Noun, Law
hakem mahkemesi
hakem heyeti
sayıştay
motel
temyiz mahkemesine bağlı olup özellikle muhakemeler usulü kanununda uzmanlaşan yardımcı mahkeme
kefalet mahkemesi
bankanın yönetim kurulu toplantısı
alçak (yüksek olmayan) mahkeme
aşağı dereceli mahkeme
(Br) ilçe mahkemesi
kasa sayısı
adalet ve nısfet kurallarını uygulayan mahkeme
şehir mahkemesi
(US) şehir mahkemesi
şehirde kurulu mahkeme
(US) hususi hukuk mahkemesi
hususi hukuk mahkemesi
hukuk mahkemesi Noun, Law
medeni hukuk mahkemesi
toprak kort Noun, Sports
gizli oturum
ticaret mahkemesi Noun, Commercial Law
yetkili mahkeme
uzlaşma mahkemesi
tahkim mahkemesi
konsolosluk mahkemesi
eşit düzey ve derecedeki mahkeme
ölüm vakalarını idare ve tahkikle görevli memurun bu işleri tedvir ettiği mahkeme veya oda
bidayet mahkemesi
asliye mahkemesi
disiplin kurulu
(US) federal kaza dairelerinin her birindeki federal mahkeme
(US) Amerika Birleşik Devletleri'nin bölündüğü federal kaza dairelerinin her birindeki federal mahkemeler
bölge mahkemesi
mahkemenin çoğunluk kararı
bölge mahkemesi
boşanma mahkemesi
icra tetkik mercii
hakkaniyet
(Br) aile mahkemesi
mali davalara bakan mahkeme
ecnebi mahkeme
dış ülke mahkemesi
(US) başka bir eyalet mahkemesi
ormancılık sorunlarına bakan mahkeme
tam heyet halinde oturum yapan mahkeme
çim kort Noun, Sports
yüksek mahkeme
uluslararası mahkeme
(Br) sulh hâkimleri vasıtasıyla sınırlı kaza yetkisi olan
çocuk mahkemesi
iş uyuşmazlıklarının mahkemesi
iş mahkemesi
arazi davaları mahkemesi
(US) arazi davaları mahkemesi
mahkeme
hususi mahkeme
kaza yetkisi sınırı
yerel mahkeme
(US) federal niteliği olmayan eyalet mahkemesi
yetkisi belirli bir kaza bölgesi ile sınırlı mahkeme
(Br) yerel mahkeme
cürmümeşhut mahkemesi
sulh hukuk mahkemesi Noun, Civil Law
sulh ceza mahkemesi Noun, Criminal Law
deniz mahkemesi
(US) deniz mahkemesi
deniz ticaret mahkemesi
askeri mahkeme
sulh mahkemesi (londra)
(Londra) sulh mahkemesi
deniz mahkemesi (donanmadan üç ya da beş subay , konsolosluk subayları ya da Britanya gemileri kaptanlarından kurulu mahkeme
açık oturum
açık oturum halindeki mahkeme
(Louisiana) tereke mahkemesi
cürmümeşhut mahkemesi
suçüstü mahkemesi
vesayet mahkemesi
(US) hususi mahkeme
(US) yetkisini veren makamca yönetilen geçici bir federal mahkeme
alay mahkemesi
temyiz olunan bir davanın yeniden tetkikini yapan mahkeme
temyiz olunan davanın yeniden tetkikini yapan mahkeme
istinabe yetkisi olan mahkeme
özel mahkeme
vergi mahkemesi
kort Noun, Sports
(US) asliye mahkemesi
bidayet mahkemesi
adli tatilde nöbetçi mahkeme Noun, Law
(Br) adli tatilde nöbetçi mahkeme
divan-ı muhasebat
mahkeme marifeti
deniz mahkemesi
mahkeme tasvibi
mahkeme onayı
mübaşir
saray balosu Noun
kiracılar arası malla ilgili uyuşmazlıkları halleden genel mahkeme
(Br) bir vekilharcın başkanlığında kurulan ve bir malikâne dahilinde
asliye mahkemesi
bidayet mahkemesi
bir hukuki takibatta özellikle bir mülkü idare eden kimsenin vermesi gereken taahhüt senedi
dava
zabıt kâtibi Noun, Law
mahkeme masrafları Noun
mübaşir
mahkeme günü
duruşma günü
ölümle cilveleşmek Verb
mahkeme ilamı
mahkeme kararı Noun, Law
saray adabı
bilirkişi
saray modası Noun
mahkeme masrafları Noun
adli harçlar Noun
(Br) mahkeme masrafları Noun
dava dosyası Noun, Law
mahkeme dosyaları Noun
saray muhafızı
duruşma
adliye sarayı
taraflardan birine belirli bir davranışta bulunmamasını emreden mahkeme kararı
mahkeme yorumu
mahkeme tercümanı
mahkeme tercümanlığı
dava sorunu
mahkeme ihtilafı
ayan meclisi
senato
mübaşir
askeri mahkeme
adliye memuru
mahkeme memuru
mahkeme dosyaları Noun
mahkeme evrakı
mahkeme usulü
hâkimlik stajı
mahkeme usulü
mahkeme muameleleri Noun
boş vaatler Noun
zabıtname
mahkeme kayıtları Noun
(US) duruşmalar bülteni
mahkeme kuralları Noun
mahkeme nizam ve kaideleri Noun
adli mahkûmiyet
mahkemece uzlaştırılma
mahkeme sahnesi
zabıt kâtibi
duruşma
mübaşir
meydan