değerli

Turkish-English Translation

  1. substantial
  2. dear
  3. worthwhile
  4. worthy
  5. costly
  6. talented
  7. Adjective precious
  8. valued
  9. rich
  10. esteemed
  11. sterling
  12. estimable
  13. valuable
  14. treasurable
  15. red hot
  16. deserving
  17. chichi
  18. recherché
  19. worthful
  20. calibered
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Değerli ana metaller ve diğer demir dışı metallerin imalatı (NACE kodu: 24.4)
Manufacture of basic precious and other non-ferrous metals (NACE code: C24.4) Noun, Trades-Professions
Değerli metal üretimi (NACE kodu: 24.41)
Precious metals production (NACE code: C24.4.1) Noun, Trades-Professions
(menkul değerler) aşırı değerli
top- heavy
altın gibi değerli
as good as gold
çift değerli
bivalent
çok değerli
top- grade
çok değerli
unpriced
çok değerli
invaluable Adjective
iki değerli
bivalent
değerli bilgi
valuable information
değerli bir şey
something
değerli bir şeyin değerini azaltan öğe
alloy
değerli bir taşın kesilmiş yüzlerinden biri
facet
değerli bir taşın yüzü
facer
değerli eşya
valuable article
değerli eşya
valuable goods
değerli eşya
item of value
değerli eşya
valuable property
değerli eşya
things of value
değerli eşya
article of value
değerli eşya
valuable items
değerli eşya için kasa sağlamak
to provide safe custody for valuables Verb
değerli eşyanın emaneti
consignment of valuables
değerli evrak talebinin yüksek olması
bright
değerli evrakı kabul eden kişi senetleri kabul eden kuruluş
acceptor (Br) accepting house
değerli hizmet
service of value
değerli kağıt
security Noun
değerli kâğıt
paper holdings
değerli kâğıt
money letter
değerli kâğıt basma
bond printing
değerli kâğıt piyasası (hisse senedi , tahvil piyasası
stock market
değerli kâğıtları rehin vererek garanti edilen bono
stock note
değerli kâğıtların devir senedi
deed of transfer
değerli kâğıtların geçersizliğinin ilanı
cancellation of securities
değerli kâğıtların haklarını rehnetmek
to serve notice in lieu of distringas Verb
değerli kitap
sterling book
değerli maden
precious metal
değerli madenler
precious metals Noun
değerli madenler karşılığı avans
advance on preciousness
değerli madenlerin üretim ve değerlerinin incelenmesi
chrysology
değerli mallar
high grade goods Noun
değerli mallar
high- value goods Noun
değerli malların taksitli satışı
high- ticket instalment sales
değerli mobilya
valuable furniture
değerli olmayan
valueless
değerli şey
valuable thing
değerli şey
treasure
değerli şey
object of value
değerli şeyleri çalıp kaçmak
to make away with valuables Verb
değerli şeyleri emniyet altına almak
to secure valuables Verb
değerli şeylerini bankaya emanet etmek
to lodge one's valuables in the bank Verb
değerli süslerle süslemek
to emboss Verb
değerli taş
gem stone
değerli ürün sanayi ileri
high-type industries Noun
değerli ürün sanayileri
high-type industries Noun
değerli varlıklar
valued possessions Noun
değerli yardım
valuable service
değerli yöneticiler sınıfı
fringe executives
değerli yük
valuable cargo
(borsa) değerli kâğıtların devir senedi
deed of transfer
(borsa) sağlam olmayan değerli kâğıt
unsafe paper
(eşek hoşaftan ne anlar) anlamayana değerli hediyeler vermek
to cast pearls before swine Verb
15 yıl veya daha uzun süreli değerli kâğıtlar
longs Noun
açıklanmamış veya doldurulmamış bir değerli kâğıt
inchoate instrument
ailenin tümünü kapsayan yüksek değerli sigorta poliçesi
comprehensive high ticket family policy
altınla tartılacak kadar değerli olmak
to be worth one's weight in gold Verb
anlamayan biri önüne değerli şeyler sermek
to cast pearls before swine Verb
bir anonim şirketin değerli kâğıt portföyü
treasury securities
bir değerli kâğıdı değerine almak
to take an instrument for value Verb
bir değerli kâğıdın borsa daki adı
stock-exchange name
bir değerli kâğıdın borsadaki adı
stock- exchange name
bir değerli kâğıt ile ilgili olarak talebi zayıf olan
neglected
bir maden ocağını olduğundan değerli göstermek
to salt Verb
bir poliçeyi ve başka değerli evrakı kabul eden kişi
acceptor
bir şeye değerli ışık tutmak
to shed valuable insight into Verb
birinci derecede değerli senet
gilt edged bill
birinci derecede değerli senet
gilt-edged bill
borsa değerli kâğıtları
stock-exchange securities Noun
borsa değerli kâğıtları
stock- exchange securities Noun
borsada değerli kâğıtların devir senedi
deed of transfer
borsada elden çıkarılabilir değerli kâğıtlar
saleable stock
borsada resmen müseccel olmayan değerli evrak alım satımı
the after hours
çalınan değerli eşyalar
haul
çek veya değerli evrak üzerinde
fictitious payee
çok değerli kâğıtlar (eserler
high- grade issues Noun
çok değerli kıymetli kâğıtlar
high-grade securities Noun
çok değerli olmak
to possess a great value Verb
çok değerli olmak
to take a high rank Verb
çok değerli olmak
to be of great value Verb
çok değerli olmayan bir şey çalma
petty larceny
değişken değerli hayat sigortası poliçesi
equity linked insurance policy
diğeri gümüş iki değerli madenden yapılmış para
mixed currency
dilenirse değerli madenle değiştirilebilen kâğıt para
convertible money
düşük değerli değişik eşyalardan oluşan satılık takım
job lot
düşük değerli kıymetli kâğıtlar
low-grade securities Noun
düşük değerli malzeme
low-value material
düşük değerli mücevher
trinket
düşük değerli para
debased currency
en değerli eşya
most prized possession Noun
en değerli oyuncu
most valuable player Noun, Sports
en yüksek değerli sanayi hisse senetleri
top industries Noun
fiilen elde bulunan değerli kâğıtlar
long stock
gelir getirici değerli kâğıtlar
income-producing stocks Noun
hemen paraya dönüştürülebilecek değerli kâğıtlar
liquid securities Noun
içinde değerli mal olan posta paketi
insured box
ikramiyeli değerli kâğıtlar
option stocks Noun
isme yazılı değerli kâğıt
straight nfr
katma değerli hizmetler
value-added services Noun, Management
kısa vadeli değerli kâğıt
self-liquidating paper
küçük değerli kâğıt para
low-value nfrs
küçük değerli paralar
small denomination currency
kumarda değerli mavi fiş
blue chips
menkul kıymetlerde büyük değerli kupürler
big denominations Noun
nakden ödenmesi mümkün değerli kâğıtlar
dated stocks Noun
nesilden nesile intikal eden değerli şey
heirloom
nominal değerli hisse senedi
par-value stock
nominal değerli hisse senedi
(US) par-value stock
nominal değerli hisse senetleri
par value stock Noun
önem verilemeyen değerli kâğıtlar
inactive stocks Noun
övünülecek değerli bir kimse olmak
to be an adr Verb
pazarlanamayacak değerli kâğıtlar
nonmarketable securities Noun
pek değerli olmamak
to not amount to much Verb
postayla gönderilen değerli evrak vergisi
insured box office rate
sabit değerli kredi
fixed-value loan
seyrek karşılaşılan değerli mal
white elephant
ticari değerli evrak
commercial instrument
türlü değerli kâğıtlar borsası
miscellaneous market
yarı değerli taş
semiprecious stone
yeterli değerli kâğıdı olmak
to be long of stock Verb
yüksek değerli hisse senet dileri
high-quality stock Noun
yüksek değerli hisse senetleri
high-quality stock Noun
yüksek nominal değerli kâğıt para
string of coconuts
zümrüt cinsinden değerli bir süs taşı
beryl
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Maddî değeri olan, kıymetli
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.