derivative

  1. türe(til)miş, iştikak etmiş, müştak.
  2. tâli, yan, orijinal olmayan.
  3. türeyen nesne.
  4. Grammar türev.
  5. Chemistry türev: bir bileşikten türeyen başka madde.
  6. Psychology türetilmiş.
    derivative need: türetilmiş gereksinme.
saklı türev ürünü Noun, Banking
tersüstel türev.
tikel türev, kısmî türev: çok değişkenli bir işlevin (diğer değişkenler sabit farzedilerek) yalnız bir
değişkene göre alınan türevi.
Noun
ikinci türev.
başkasının mülkiyetinde bulunan şeyin ondan iktisap edilmesi
devren iktisap
(US) hissedarların işletmeye karşı açtıkları dava
devren temlik ve ferağ
Lombard mevduatı
kardeş dil
kiracısı olduğu mülkü ciro etme
devren kiralama
feri zilyetlik
istidlal edilen sahiplik hakkı
türetilmiş sözcük
işleme eser Law
hissedarlar ya da bir grup hissedar tarafından yöneticiler aleyhine açılan dava
(US) bir şirketin kötü yönetiminden ya da sorumlulukların yerine getirilmemiş olmasından ötürü