dismissal

  1. Noun, Law azil
  2. Noun görevden uzaklaştırma
  3. Noun izin, müsaade.
  4. Noun işten at(ıl)ma/kov(ul)ma, azil, azledilme, azletme.
  5. Noun (davayı) reddetme, düşürme.
kötü niyetli işten çıkarma (işçinin önel tebliğ edilerek çıkarılması kanuni olsa dahi müdüriyetin yetkisinin
kötüye kullanılmış olması durumu
kötü niyetli işten çıkarma
gerekçesiz işten çıkarıldığı iddiasında bulunmak Verb
çalışan kişinin işverenin kötü muamelesine dayanamayıp istifa etmesine neden olan haksız muamele
bu durumda çalışanın tazminat talep etmeye hakkı vardır
işten çıkarma tarihi
anında kovuş
anında kovulma
davanın reddi kararı Noun, Law
işten çıkarma mektubu
toplu işten çıkarma
davanın reddi dilekçesi
işten çıkarma ihbarı
kovulma nedeni
kovulmaktan büyük endişe duymak Verb
ihbar önelsiz işten çıkarma
(işten) kovulma tehlikesi
bir memuru kovmakla tehdit etmek Verb
(Br) gerekçesiz işten çıkarma
haksız işten çıkarma
gerekçesiz işten çıkarma
kanunsuz işten çıkarma
iş akdinin haksız feshi Noun, Law
haksız işten çıkarmak Verb
bir memurun iş sözleşmesinin sözleşme hükümlerine aykırı olarak sona erdirilmesi
haksız işten çıkarma Noun, Labor Law
tarafların karşılıklı anlaşması ile davanın düşmesi
tazminat akçesi
işten çıkarma tazminatı
kötü davraniş yüzünden işten çıkarma
kötü davranış yüzünden işten çıkarma
bir mevkiden azil
bir mevkiden azil azl
kamu görevinden çıkarılma Noun, Public Administration
memuriyetten çıkarma Noun, Law
meslekten çıkarma Noun
meslekten çıkarılma Noun
işten el çektirme Noun
ihbar öneli
bir ceza davasının reddi
davanın reddi
bir davanın reddi
memurun işten çıkarılması
temyizin reddi
takipsizlik Noun
sanığı serbest bırakma
gerekenden çok işçi olduğundan işçi çıkarma
işten çıkarma tazminatı
işten çıkarma prosedürü
işten çıkarma tazminatı
işten çıkarma ücreti
mahkeme masraflarını ödemeye mahkûm etme
ihbar önelli
davanın kati ve nihai olarak reddi
ihbar önelsiz
davanın bir usul eksikliği nedeniyle reddi
ihbar öneli vermek Verb
haksız işten çıkarma hükümleri Noun
işe iade davası Noun, Labor Law