English-Turkish Translation

  1. Noun, Chemistry einsteinium
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

-es
Yunancadan alınan sözcükleri çoğul yapar:
Hyades gibi. Suffix
es-
“dışarı”: Fransızcadan alınan sözcüklere eklenir:
escape, escheat gibi. Sonraları
ex- şeklini
almıştır:
exchange gibi.
Prefix
Dar es Salaam
Darüsselam: Tanzanyanın başkenti. Noun
Dar es Salaam
Darüsselam Noun, Place Names
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. rest
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(bir şeyin) benzer eşi
replica
(Rus) Çar'ın eşi
czaritza
kral veya kraliçe eşi
consort
eski eş
ex
eş ya da metresin sadakatsizliğinden doğan cinayet
crime passionnel
eş ya da metresin sadakatsizliğinden doğan cinayet
(Fr.) crime passionnel
(boşanma davası) (kadın eş için) mahkeme masrafları avansı
suit money
(boşanma davası) davacı eş
complaining spouse
(sözcükler ile ilgili olarak) eş gitmek
to collocate Verb
Amerikan kızılderili kadın ya da eş
squaw
ayrı yaşayan kadın eş
grass widow
beyin göçü ile eş anlamlıdır
hollowization
bir deniz miline eş hız ölçümü
knot
birbirine eş olmak
to match Verb
birine uygun eş olmak
to be a match for sb Verb
boşanma davası mahkeme masrafları (kadın eş için)
suit money
çalışan kadın eş
working wife
çalışmayan eş
nonworking spouse
davacı eş
(divorce case) complaining spouse
erkek eş
hubby Noun
eş
fetch
eş
tally
eş
identical
eş
concurrent
eş
doublet
eş
counterpart
eş
comrade
eş
partner
eş
conjugate
eş
husband
eş
homologous
eş
wife
eş
fellow
eş
pair
eş
colleague
eş
spouse
eş
companion
eş
consort
eş
nonworking wife
eş
mate
eş
level
eş
peer Information Technology
eş
helpmate
eş
one of a pair
eş
twin end
eş
compeer
eş
battered wife
eş
hubby
eş
symmetric
eş
match
eş
duplicate
eş
analogue
eş
equal
eş
matched
eş
precedent
eş
comate
eş
double
eş
duo
eş
equipollent
eş
escort
eş
example
eş
feme
eş
femme
eş
fere
eş
lady
eş
like
eş
little woman
eş
make
eş
well-matced
eş
matching
eş
missis
eş başkan
co-chair Noun, Politics-Intl. Relations
eş çarpanlı geometrik dizi
geometrical progression Noun, Mathematics
eş danışman
co-advisor Noun, Education-Training
eş değerde olmak
to equal Verb
eş değerleri gösteren cetvel
conversion table
eş dizim
collocation Noun, Linguistics
eş dost
friends and acquaintances
eş etkili düzenlemeler
arrangements having similar effect Noun
eş genel başkan
co-chair Noun, Politics-Intl. Relations
eş gruplar
matched groups Noun
eş güdüm
coordination Noun
eş inin kolunda
on one's spouse's arm
eş koşul
co-requisite Noun, Education-Training
eş koşul dersi
co-requisite Noun, Education-Training
eş koşulmuş
matched
eş kullanım
co-occurrence Noun, Linguistics
eş marjinal fayda kanunu
law of equal marginal utility
eş merkezli daire
concentric circle Noun, Transport
eş olmak
to pair off Verb
eş sayılı
equinumerous
eş sıcaklık çizgisi
isotherm
eş sözcü
co-spokesperson (gender-neutral) Noun
eş süreli olma
to be coextensive with
eş üçgenler
similar triangles Noun, Geometry
eş ürün
isoproduct
eş veya benzer şey
pendant
eş yükselti eğrisi ile göstermek
to contour Verb
eş zamanlı
synchronous Adjective
eş zamanlı
simultaneous Adjective
eş zamanlı olarak
simultaneously Adverb
eş zamanlı olarak
concurrently Adverb
eş zamanlı olmayan
asynchronous Adjective
eş zamanlılık
concurrency
eş zamansız
asynchronous Adjective
Eş'arilik
Ash'arism Proper Name, Religion-Faith
evli eş
marital partner
evlilikte veya herhangi bir işte arkadaş, eş
yokemate
evlilikte veya herhangi bir işte arkadaş, eş
yokefellow
geride kalan eş
surviving spouse Noun
hapishanede eş ziyareti
conjugal visit Noun, Law
hayatta kalan eş
surviving spouse
kadın eş
wife
kadın eş ödeneği
allowance for a wife
kadın eş ve çocukların mahfuz malları
wife's equity Noun
kadın eş veya çocuklar için nafaka
settlement for the wife or children
kanunen nafaka alan boşanmış kadın eş
alimented
kılık değiştirmiş işsizlikle eş anlamlıdır
hidden unemployment
otel endüstrisiyle eş anlamlı konaklama endüstrisi
lodging industry
sabit oran getirisi ile eş anlamlıdır
running yield
sağ kalan eş
surviving spouse
sermaye muafiyeti ile eş anlamlıdır
investment allowance
uygun eş
match
yalnız başına (ayrı yaşayan) kadın eş
single woman
yarım pansiyonla eş anlamlı
modified american plan
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Aynştayniyum elementinin sembolü
  2. Notada duraklama ... gösteren işâret
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

eş
İnsan veya hayvanda yavru doğduktan sonra ... döl eşi, son, plasenta
eş
Çift olarak kullanılan veya bir çift ... her biri, bir teki