extension

English-Turkish Translation

  1. Noun uzatma
  2. Noun, Communication dahili numara
  3. Noun, Communication dahili telefon numarası
  4. uza(t)ma, uzanma, uzatılma, uzatılabilen.
    The extension of one's right hand is a sign of friendship.

    extension cord: uzatma kordonu.
    extension ladder: sürgülü/uzatılabilen merdiven.
  5. uzantı, çıkıntı, ek, ilâve.
    The new extension of the school building will have several classrooms and a gym.
  6. ek/munzam telefon.
  7. Commerce (senet vb. ödenmesi için) süre uzatımı, önel, mehil.
    He was granted an extension.
  8. Physics uzam, oylum, cismin boşlukta kapladığı yer.
  9. Anatomy (a) (kol, bacak vb.) uzatma, germe, (b) uzanış, gerilme, geriliş. (bkz: flexion ).
  10. Surgery kırık veya çıkık kemiğin yerine yerleştirilmesi.
  11. extent ile ayni anlama gelir. kaplam, kapsam, şümul. (bkz: intension ) (5).
  12. yaygın (eğitim): normal eğitim olanakları dışında geniş toplulukların yararlanması için düzenlenmiş (eğitim
    programı).
    extension courses: (üniversitelerde) yaygın eğitim kursları (gece kursları vb.).
  13. Mathematics genişleme, genişlev: verilen bir kümeyi altküme kabul eden küme.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

extension of one's holiday
iznini uzatma
algebraic extension
cebirsel açılım.
application for an extension
temdit başvurusu
application for extension
temdit başvurusu
credit extension
kredi genişlemesi
demand for extension
temdit talebi Noun
demand for extension
süre uzatma talebi Noun
factory extension
fabrika tevsii
field extension
sahra kademesi
filing extension
vergi temdit harcı
grant an extension
mehil vermek Verb
line extension
var olan marka altında yeni bir ürünün piyasaya sunulması
motorway extension
(Br) otoyolu uzatma
office extension
(telefon) dahili hat
period of extension
temdit süresi
plant extension
fabrika tevsii
product line extension
seçme mal çeşidini genişletme
protocol of extension
uzatma protokolü
protocol of extension
temdit protokolü
radius extension
şümul
receive an extension
mehil olmak Verb
request an extension
temdit talebinde bulunmak Verb
telephone extension
dahili telefon hattı
time extension
süre uzatımı Noun, Law
time extension
temdit Noun, Law
town extension
şehir genişlemesi
university extension
büyükler için üniversite kursu
extension (telephone)
iç hat Information Technology
extension agreement
temdit sözleşmesi
extension board
şube telefonu
extension board
dahili telefon
extension cord
uzatma kordonu
extension cord
uzatma kablosu Noun, Electricity
extension course
ileri kurs
extension in demand
talepte artış
extension ladder
uzar merdiven
extension ladder
çekilerek uzayan merdiven
extension line
uzatma hattı
extension line
(telefon) dahili hat
extension line
dahili hat Communication
extension night
uzatılmış polis nöbet saatleri Noun
extension of a boundary
bir sınırın genişletilmesi
extension of a conflict
bir çatışmanın yapılması
extension of a letter of credit
akreditifin temdidi
extension of a railway
bir demiryolunun uzatılması
extension of an accord
bir muvafakatte bulunma
extension of an order
bir siparişin temdidi
extension of business
işin genişletilmesi
extension of capacity
kapasiteyi genişletme
extension of capacity
kapasite genişletme
extension of carrier's lines
taşıyıcı hatlara yeni ilave hatlar Noun
extension of credit
kredi verme
extension of jurisdiction
yargı dairesinin genişletilmesi Noun
extension of leasehold
kira sözleşmesi temdidi
extension of leave
iznin uzatılması
extension of letter of credit
akreditif süresinin uzatılması
extension of loan
kredinin verilmesi Noun
extension of note
senedin temdidi
extension of passport
pasaportun temdidi
extension of payment
ödeme vadesinin temdidi Noun
extension of the life of a patent
bir patent hakkının uzatılması
extension of the patent monopoly
patent tekelinin temdidi Noun
extension of the statutory period of limitation
kanuni zamanaşımı süresinin uzatılması
extension of time
zamanın uzatılması
extension of time
temdit Noun, Law
extension of time
süre uzatımı Noun, Law
extension of time for filing
ek beyanname verme süresi Noun, Taxation-Customs
extension of validity
geçerlik süresinin uzatılması
extension of validity
geçerlilik süresinin uzatılması
extension of visa
vize temdidi
extension of war
savaşın uzaması
extension of working hours
çalışma saatlerinin uzatılması
extension piece
ek parça
extension piece
uzatma parçası Noun
extension plan
tevsi planı
extension room
ilave oda
extension speaker
ilave hoparlör
extension table
(US) uzatılabilen masa
extension to a house
bir eve yapılan ek inşaat
absent extension answering
çağrının otomatik olarak önceden ayarlanmış başka bir numaraya ya da sırasıyla başka numaralara aktarılma olanağı
absent extension answering
bir dahili hat cevap vermediğinde çağrının, otomatik olarak, sırasıyla önceden ayarlanmış başka numaralara yönlendirilmesi
algebraic extension of a field
cebirsel boyut genişletme
algebraic extension of a field
cebirsel boyut genişlemesi
arrange for an extension of time
temdit ayarlamak Verb
arrangement for an extension of time
temdit elde etme
build an extension to a hospital
bir hastaneye ilave bir pavyon yapmak Verb
build an extension to a hospital
hastaneye yeni pavyon eklemek Verb
built an extension to an hospital
hastaneye yeni pavyon eklemek Verb
get an extension for payment
ödeme vadesini erteletmiş olmak Verb
get an extension of time
mehil almak Verb
obtain an extension of time for payment
ödeme için süreyi ertelemek Verb
obtain an extension of time for payment
ödeme için bir süreyi ertelemek Verb
request an extension of term
süre temdidi istemek Verb
subscriber's extension station
telefon yan bağlantısı
Department of Training, Extension and Publications
Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database