fuze

English-Turkish Translation

  1. Military tapa
  2. (bomba, dinamit vb. patlayıcı maddeleri) ateşleme düzeni (elektrik veya mekanik).
  3. (bkz: fuse )1 (1).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

proximity fuze
Tv tapası, hedefin yakınında bir dış etki ile mermi/bomba vb.'ni infilâk ettiren tapa.
attach a fuze to
tapalamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

anti balistik füze sistemlerini sınırlandıran anlaşma ve ek protokol
Treaty on the Limitation of the Deployment of Anti-Ballistic Missile Syst
balistik füze
ballistic missile
balistik füze önleme füzesi
anti-ballistic missile
balistik füze önleme füzesi
(US) anti-ballistic missile
denizaltıdan fırlatılan balistik füze
submarine-launched ballistic missile
füze
payload
füze
missile
füze
rocket
füze
bird
füze araştırma cihazı
pay load
füze atan denizaltı
missile submarine
füze bombardımanı
missile strike Noun, Military
güdümlü füze
guided missile
güdümlü füze
guided missile Noun, Military
karadan atılan füze
land-based missile
karadan havaya atılan füze
surface-to-air missile
karadan havaya füze
ground-to-air missile Noun, Military
kısa menzilli füze
short-range missile
kıtalararası balistik füze
intercontinental ballistic missile
orta menzilli balistik füze
intermediate-range ballistic missile Noun, Military
orta menzilli füze
medium-range missile
orta menzilli füze
intermediate range rocket
Silah Mühimmat Roket ve Füze Sistemleri Şubesi
Section of Weapon, Ammunition, Rocket and Missile Systems Noun, Organizations
yerden güdülen ama hedefe yerçekimi ile düşen füze
ballistic missile
yerden havaya füze
surface- to-air missile
Turkish-English phrases from Zargan's own database

füze
İçinde yanan bir cismin çıkardığı sıcak ... eden mermi biçiminde cisim