Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
grill
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
ızgara.
ızgarada pişmiş et/balık/kebap vb.
mixed grill
: karışık ızgara/kebap.
kebapçı (lokantası/dükkânı).
(demir çubuklardan yapılmış) pencere kafesi.
posta pulları üzerinde ızgara şeklinde yapılan kabarık delikler veya ince çizgiler.
ızgarada pişirmek, kebap yapmak.
dağlamak, ateşle işkence etmek.
paralel çizgilerle işaretlemek/damgalamak.
ahret suali sormak, sıkı sıkıya sorguya çekmek, sıkıştırmak.
The detectives grilled the prison until he confessed.
kavrulmak, pişmek, kebap olmak.
grilled by the hot desert sun.
(bkz:
grille
).
Noun
parmaklık, kapı/pencere/gişe parmaklığı.
Noun
soğutma ızgarası (radyatör vb.).
Noun
koruyucu ekran: elektronik cihazı dış etkilerden korumak için üzerine geçirilen delikli madenî levha/ızgara vb.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
mixed grill
karışık ızgara
mixt grill
karışık ızgara.
put on the grill
birini sıkı bir sorguya çekmek
Verb
radiator grill
radyatör kafesi
grill a criminal
(US) bir suçluyu sorguya çekmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.