işgücü

Turkish-English Translation

  1. workforce
  2. manpower
  3. Noun labor force
  4. labour force
  5. working force
  6. workmen
  7. productive power
  8. work force of a nation
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

adi işgücü
ordinary labour
artık işgücü
surplus labour
beyaz adam işgücü
white labour
ehliyetli işgücü
skilled labour
greve katılmayan işgücü
strike-free labour
kaba işgücü
unskilled manpower
kadın işgücü
female labour
kölelerden oluşan işgücü
corvee
köylü işgücü
peasant labour
ödünç alınan işgücü
borrowed employee employe
örgütlü işgücü
organized labour
ortalama işgücü
average working force
potansiyel işgücü
potential labor force Noun
sendikalı işgücü
union labour
sendikalılaşmamış işgücü
unorganized labour
sendikaya bağlı işgücü
organized labour
sendikaya bağlı olmayan işgücü
nonunion labour
toplam işgücü
total workforce
ücretli işgücü
paid labour
üretici işgücü
forces of production
uzman işgücü
specialized labour
vasıflı işgücü
skilled labor
vasıfsız işgücü
unskilled labor
verimsiz işgücü
marginal labour
yabancı işgücü
foreign labour
yardıma gelen ek işgücü
outside help
yedek işgücü
manpower reserve
yerli işgücü
native labour
zorla çalıştırılan işgücü
conscript labour
işgücü analizi
worker analysis
işgücü arzı
labor supply Noun
işgücü birliği
manpower front
işgücü bol ülke
- abundant country
işgücü durumu
manpower situation
işgücü eğitim programı
manpower training program (me)
işgücü eğitimi
manpower training
işgücü eksikliği
labor scarcity Noun, Economics
işgücü eksikliği
manpower shortage
işgücü eksikliği
shortage of manpower
işgücü fazlalığı
surplus of workers
işgücü fazlalığı
surplus workers
işgücü fazlası
manpower surplus
işgücü gereksinimi
labor needs Noun
işgücü gereksinimi ihtiyacı
manpower requirements
işgücü gerektiren
operose
işgücü ihtiyacını azaltan makine
labor-saving machine Noun
işgücü istatistikleri
labor statistics Noun, Management
işgücü kaynakları
manpower resources Noun
işgücü kıtlığı
labor shortage Noun, Economics
işgücü kıtlığı
manpower shortage
işgücü kurmak
to direct labour Verb
işgücü kuvveti
manpower strength
işgücü nde büyük çapta azalma
broad-scale workforce reduction
işgücü nü azaltmak
to cut back on the workforce Verb
işgücü piyasası
manpower market
işgücü piyasası politikası
labor market policy Noun
işgücü piyasasına girmek
to enter the labor market Verb
işgücü planlaması
manpower planning
işgücü potansiyeli
working potential
işgücü randımanı
labor performance Noun
işgücü rezervi
labor poll Noun
işgücü talebi
labor demand Noun
işgücü tasarrufu
labor saving Noun
işgücü tasarrufu
manpower savings
işgücü tasarrufu sağlamak
to save labour Verb
işgücü verimi
labor performance Noun, Economics
işgücü verimliliği
labor productivity Noun
işgücü yedeği
labor reserve Noun, Economics
işgücüne olan talebin işgücü arzından daha çok olduğu durum
over full employment
aşırı işgücü talebi
labor glut Noun
insan işgücü yerine makine koymak
to displace human labo u r by machinery Verb
iş kazasına bağlı işgücü kaybı
lost time injury
tensikata uğramış işgücü ile çalışmak
ac on a shorter wave length
yetişkin işgücü hipotezi
skilled labour hypothesis
iş gücü
labour force
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir ülkede ... bulunan bölümü
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.