karşılık

Turkish-English Translation

  1. value
  2. cover
  3. answer
  4. response
  5. provision
  6. Noun payment
  7. Noun consideration
  8. Noun reaction
  9. reply
  10. pay
  11. allowance
  12. Noun compensation
  13. reward
  14. equivalent
  15. counter
  16. in response to
  17. counterpart
  18. contrary
  19. opposite
  20. Noun remuneration
  21. Noun retaliation
  22. retort
  23. offset
  24. recompense
  25. quid pro quo
  26. mate
  27. return in equivalent
  28. requital
  29. amount paid
  30. equivalent given in return
  31. designated fund
  32. in contrast to
  33. in payment for
  34. valuta
  35. vis-à-vis
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

zorunlu karşılıklar
statutory reserves Noun, Banking
zorunlu karşılıklar
statutory reserve requirement (SRR) Noun, Banking
(banknot) karşılık
backing
(borsa) karşılık
backing
(senet , çek) yetersiz karşılık
not sufficient
ayni karşılık
remuneration in kind
brüt karşılık
gross equivalent
buna karşılık
puisne mortgage
buna karşılık
correspondingly Adverb
denk karşılık
counterbalance
fiillerinin hak ettiği adil karşılık
just reward for one's actions
görgü kurallarına dayanarak verilen karşılık
good consideration
iki şirketin girdileri aynı olmasına karşılık
productive efficiency relative efficiency
kötü karşılık
worthy reward
maddi değeri olan karşılık
valuable consideration
makul karşılık
reasonable reward
misliyle karşılık
retaliation in kind Noun, Military
muhtemel istikraz zararları için karşılık
provisions for possible loan losses
muhtemel zararlar için bulundurulan karşılık
reserve for contingencies
munzam karşılık
reserve requirement
nakde karşılık
renumeration in cash
nakit karşılık
remuneration in cash
net karşılık
net reserve
para yerine geçen karşılık
emergency currency
parasal karşılık
money equivalent
tam karşılık
exact equivalent
yeterli karşılık
adequate remuneration
yeterli karşılık
adequate provision
karşılık ayırmak
to make provisions Verb
karşılık bulundurma koşulu
(com) reserve requirement
karşılık gelmek
to amount to something Verb
karşılık gelmek
to correspond to Verb
karşılık gelmek
to embrace Verb
karşılık görmeksizin sevmek
to carry a torch for sb Verb
karşılık görmeyen
unrequited
karşılık hesabı
reserve account
karşılık ilkesi
reciprocity principle
karşılık kalemleri
counterpart items Noun
karşılık kredisi
countervailing credit
karşılık mukabilinde bir suçluyu takipten vazgeçme
compounding a felony
karşılık mukabilinde suç takibinden vazgeçmek
to compound a felony Verb
karşılık olarak
by way of requital
karşılık olarak
in lieu of remuneration
karşılık olarak
correspondingly Adverb
karşılık olarak koymak
to set-off Verb
karşılık oranı
reserve ratio
karşılık oranı
(com) reserve ratio
karşılık veren
respondent
karşılık verme
retaliation Noun
karşılık verme
reaction Noun
karşılık vermek
to counter Verb
karşılık vermek
to answerback Verb, Information Technology
karşılık vermek
to answer Verb
karşılık vermek
to respond Verb
karşılık vermek
to talk back Verb
(banknot) karşılık oranı
cover ratio
(senet) yeterli karşılık olmama
insufficient fund
adamlarından birini öldürmeye karşılık ağaya ödenen para
manbote
alacaklı hesaplarına karşılık kredi sağlayan kuruluş
commercial credit company
alınan borca karşılık ipotek tesis eden borçlunun
leasehold mortgage
aynen karşılık verme yolu ile
inwithernam
aynı ile karşılık vermek
to pay in kind Verb
aynı şekilde karşılık vermek
to pay someone back in his own coin Verb
aynıyla karşılık vermek
to give someone as good as one gets Verb
banka iskontosuna karşılık kullanılır
arithmetical discount
beklenmedik durumlar için karşılık ayrıldıktan sonra
after provision for contingencies
bir borca karşılık gösterilen teminat
collateral security
bir borca karşılık verilen aynî teminat
collateral
bir iyiliğe karşılık iyilik yapmak
to repay a kindness Verb
bir lütfa karşılık bir lütufla cevap vermek
to return a favour Verb
birine aynı ile karşılık vermek
to repay someone in kind Verb
birine aynıyla karşılık vermek
to pay someone back in his own coin Verb
birine aynıyla karşılık vermek
to pay someone in his own coin Verb
birine misli ile karşılık vermek
to repay someone in the same coin Verb
birinin bakışlarına karşılık vermek
to meet someone's eyes Verb
borca karşılık rehin olarak vermek
to hypothecate Verb
buna karşılık gelecek şekilde
correspondingly Adverb
çok çalışmaya karşılık az gelir sağlayan iş ile ilgili olan
hardscrabble
enflasyona karşılık gelir seviyesi yükseldiğinde
bracket creep
esnek karşılık doktrini
flexible response
için karşılık olarak
as a reward for
ika olunan zarar için karşılık teklif etmek
to offer an equivalent for damage done Verb
ikinci derece bir borca karşılık gösterilen teminat
collateral security
iyiliğe iyilikle karşılık vermek
to get back one's own back on sb Verb
kanuni karşılık oranı
reserve ratio requirement
kitle sel karşılık doktrini
massive retaliation
misli ile karşılık verilmeyen
unreciprocated
misli ile karşılık vermek
to reciprocate Verb
misliyle karşılık verme kanunu
law of retaliation
misliyle karşılık verme kanunu
law of talion
misliyle karşılık vermek
to get even with sb Verb
mukabele-i bilmisil (aynen karşılık verme) yoluyla
in withernam
munzam karşılık oranı
required reserve ratio
ödenen paraya karşılık iyi değerde
cheap
sanığın iddianameye karşılık vermeyeceğini bildirmesi
plea of nole contendere
senedi ödemek için karşılık bulmak
to provide for a bill Verb
sert karşılık vermek
to retort Verb
Türkçe'deki -ecek ekine karşılık gelir.
gonna
vergi için karşılık ayırmak
to allow to make provision for taxation Verb
verilen zarar için karşılık teklif etmek
to offer an equivalent for damage done Verb
zorunlu karşılık oranı
statutory reserves Noun, Banking
zorunlu karşılık oranı
statutory reserve requirement (SRR) Noun, Banking
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir iş ... iş, mukābele
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.